Önce doğruyu bilmek gerekir; doğru bilinirse yanlış da bilinir, ama önce yalnış bilinirse doğruya ulaşılamaz. farabi
-Tesbih-
-Tesbih-

Yutulmuş bir intihar

Yorum

Yutulmuş bir intihar

3

Yorum

36

Beğeni

5,0

Puan

557

Okunma

Yutulmuş bir intihar




Geriye dönemem
geçmiş,
sis yollarıyla örter büyümüş kapılarını.
Ne tuhaf,
kendini terk edenden geriye kalan
yokluğun izidir sadece.
Rüzgâra yaslanmış buruşuk anılar
kırık hatıraların yüzünde
bir ç’an öyküsü gibi yanar.
Cenneti ve cehennemi
aynı soğuk iklimde uyandırır zaman.



İyi bir ışık,
yutulmuş bir intihar gerek bazen
kendinden saklanmak için.
Kayaların sırtına yaslanmış çıplak harf,
bir dil vardı dudaklarımda
hiç konuşulmamış halkın sessizliği gibi.
Bu mevsimi hangi rüzgârın
dilsiz tanığında unuttum ben
Şimdi bir çığlık gibi düşüyor içime taşlar,
yanık yakutlar gibi içten içe sızıyorlar.




Dokunmayın kırılmış aynalara
içlerinde gizlidir en derin yara.
İşte bilin
Işığın terk ettiği yerde azaltın gölgeleri.
Zira karanlık büyüdüğünde,
susmak
en ağır kelimedir
doğmadan ölen bir cümle gibi.




Ah, o duvarlar
duymazlıktan gelen sessizlikle örülü,
bir yanı soğuk mermer,
bir yanı yankıların boğuk sesi.
En gizli sırları saklar içinde,
aydınlığın lekesine dönüşmeden önce,
küllerimizi usulca saklayan.

Gidelim.



Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yutulmuş bir intihar Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Yutulmuş bir intihar şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yutulmuş bir intihar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
20.6.2025 18:41:25
Genel olarak, şiir ağır, melankolik ve dokunaklı; okuyanı düşünmeye, empati kurmaya davet ediyor.

İçsel kırılganlığı ve yalnızlığı hissettirirken, aynı zamanda bir tür teslimiyet ve sükunet arayışını da dile getiriyor.

Kısaca; hayatın ve kendinin karanlık, kırılgan ve suskun yanlarını derinlemesine işleyen, etkileyici ve şiirsel bir metin.

Tebrikler

Sevgilerimle Sevgili Tesbih🌹🌿
Etkili Yorum
elif.kurt
elif.kurt, @elif-kurt
20.6.2025 16:09:54
Geriye dönemeceğini net bir şekilde dile getirir şairem, insan kendini ne zaman terk eder, hep verdiyse hayatı boyunca hep verdiyse alanların teşekkür dahi etmeden onu mecbur hissettirdiğinde, yaptığı hatalarda insan görmek istemediği , unutmak istediği yönü yüzünden belki geri dönmek istemez, kırık hatıralar hep batar canını acıtır, bir yanda güzel günlerin içindeyken bir yandan geçmiş cehennem gibi yakar insanı aynı iklimde.

Yutulmuş bir intihar gerek bazen , mecburi bir intihar bu aslında kendinle olan savaşın , kendine kızgınlığın kendine verdiğin ceza,

Dokunmayın kırılmış aynalara, o kırıklar yaralardır, belki çok derinden, belki acısı geçmeyen, o insanlara dokunmayın, karanlığına karanlık katmayın.

İçimizdeki o sırlar , o küller, kimseye söyleyemediklerimiz, pişmanlıklarımız en derin acılarımız hepsini hissettirdi şiirin ay ışığım.

Bu duygu bu kadar güzel anlatılırdı ancak.

Beni de en iyi anlatan şiir budur kendimden özür diliyorum şiiri, belki de affetme vakti geldi , özür dileme vakti geldi kendimizden bu güzel duyguların sahibi kendini daha çok sevmeli biz onu çok seviyoruz, benim hissettiklerim bunlar tesbihim kendimi gördüm:( kocaman sarıldım:*



elif.kurt tarafından 20.6.2025 16:18:24 zamanında düzenlenmiştir.
Etkili Yorum
Ramazan Boran 1
Ramazan Boran 1, @ramazancboranc1
20.6.2025 15:11:12
Şiir, karanlıkla dost olmuş bir tür aydınlıktır.

Şiir, doğmadan ölen bir cümlenin ardında kalan yas sessizliğidir.

Şiir, geçmişin küllerini cebinde taşıyan zamansız bir yolcudur.
Geldiği yer belirsiz, döneceği yer yok.

Geriye dönmek, insanın en büyük yanılgısı belki de.
Oysa geçmiş, yalnızca ayak izlerimizi silen rüzgârların bildiği bir yoldur artık. Sisle örtülmüş, zamana mühürlenmiş kapıların ardında ne bir ses kalır ne de bir soluk. Büyüyen her kapı biraz daha suskun, biraz daha soğuk olur. İnsan, terk edenin ardından kalan boşlukla yaşamayı öğrenir. Çünkü gerçek budur: Yokluk, en derin izdir.
Varlığın hali değil, yok oluşun sessizliğidir bize eşlik eden.

Bir çığlık gibi düşer içimize bazı taşlar.
Kimi zaman bir hatıranın kıyısından, kimi zaman bir mevsimin dilsiz tanığından sarkar o taş. Yanık yakutlar gibi sızar içimize, adı konmamış bir acı gibi. Ve bazen, evet bazen, iyi bir ışık gerek. Ama o ışık yutulmuş bir intiharın içinden geçer. İnsan bazen kendinden bile saklanmak ister. Kendi aynasından, kendi sesinden. Dudaklarda duran ama hiç söylenmemiş o dil vardır ya, işte o dilde susar insan.

Kırılmış aynalara dokunmayın. Onlar yalnızca yansımanızı değil, ruhunuzun en derin yarasını da saklar. Her bir çatlakta, zamansız söylenmiş kelimelerin, yarım kalmış duaların izi vardır. Işığın terk ettiği yerlerde gölgeler yok olur. Ve karanlık, suskunluğu giyinir üzerine. O vakit, susmak bir tercih değil, bir mecburiyettir. Doğmadan ölen cümlelerin mezarıdır sessizlik.

Ve duvarlar… Duvarlar yalnızca taşlardan ibaret değildir, zamana direnen sessizliktir onlar. O taşların her biri soğuk mermerin altına saklanan nice sırlarla örülmüştür.
Orada gizlidir insanın en çıplak hali, en savunmasız anı.
Aydınlık henüz lekeye dönüşmeden, külleri saklayan duvarlarda gezinir geçmişin en soluk yüzü.

Şimdi gitmeli belki de.
Bir şiirin ruhuyla, onun karanlık sularında yıkanarak,
yükümüzü hafifletmeli.

sevgiyle ..

https://youtube.com/watch?v=Pr_7fqKMalw?si=-mqDLzUUALjjOnQR
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL