Uyanıyor eski bir yüreğin kanadında uçtuğuma dair söylentiler
Sabahtan bir iklim kuşatmış beni
Konuş hadi sır sakladığın suyun salında
Kavganın tam ortasında bir resim çiziyor ıssız bir sessizlik
Sense oyalandığın sarnıcın yakarışında korku aranmakta
Buluyorsun ilk cisminin çiselemesinde

Yağmur
Vahdetin saf gecesine şahitlik edercesine toprakta cezbelenmiş
Yüreğine kuvvet sahipsiz zikirlerin gölgesine şahadet ekilmiş
Benden öncede özgürlüğü ödünç veren
Tutsaklığını kamçılı bağrışmalara değişmeyen
Ruhsatsız cevherin kendine gelinceye kadar dövülesi
Bir kimlik seçenler olmuştu

Cihanın yoldaşlığında asrın süt satan düşleri
Beyazlığına bir yıldız takmanın sevdasıyla
Tükenip gidiyor
Tükenmek
Ölmenin uslarıyla bir olur mu?

Kentlerden onca sahne devşirip
Katmerli bir acıyla yoğrulmuş
Ortasına bir bayrak diktiğim dünyanın
Sonuna bir çizik de ben çeksem
İrkilir mi ülkesini peşkeş çekenlerin postalları

Açıp kapanan bir hüzün seçiyorum en tepeden
Karun, ebrehe ve nutku tutulanları sıralıyorum
Hepinizin yeryüzü yürüyüşleri denk gelir miydi?
Göğe selam edenlerin başı eğik gölgelerine

Mağlup
Ve akla ilk gelen telgrafın mızrakla geçişi
Kulağına eğilip
Öldü gövdem göğsümse çelikten
Bir inanç meselesi diyorum
Yüreği mühürlü kadim çetrefillerin böbürlenmiş sislerine ...