0
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
385
Okunma
Ağrıyan yerimin en mahzun çocuğu
Yalnızlığın geceye sızdığı kuytunun derinliği
Başkasının göremediği bir mektupken sen
Ah yaşamak zorunda olduğumuz zamanın avuçlarındaki boşluk
Dönebildiğimiz yerlerin en görkemli melankolinin caddesi
Bir kenara bırakamadım hüznü
Her çağın yasaklı halleri vardı ufkumuza kıyısız gökyüzü düşmüşken
Hüzün hiç çarmıha gerilmedi perdesini çekemedi hakikatin
Kurşun atmadı bir isyanın göbeğine
Kederden dönüyorum bu sabah
Kimsenin kimseye hüznü anlatamadığı sulardayım
Sessizce çağın kalabalıklarına bir nefesi bıraktığımı görmeyen gecelerden
Binlerce uğultulara bir sebepsiz kuşların kırık sözcüklerini uçuruyorum
Bir yanını sisli kıyısızlığın dehlizlerine bırakan bir ruh
Gizlediğini çözemediği yerlerden kendini alıkoyamaz insan
Her şeyden sismik bir öğretinin kadrajına girdiğini anladığında uzaklaşır
Resmini gördüğünde bir ayrılığın vuslatın rengine ilmekli ayak izleri bağışlar
5.0
100% (6)