1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
291
Okunma
…
Şubat, başını uzatırken kapıdan, yüreğimde kışta yerini bulamamış bir hazan can buluyor.
Kadife yorganlara sarılıp uyumak geçiyor içimden.
Elimde, avucumda ne varsa bırakmak geride.
Yağmurdan per perişan bir uçurtma gibi şimdi gönlüm.
İçinde taşıdığım herkesle sırılsıklam!
Acınası mı dedin?
Sanmam.
Daha çok, tüm güzellikleri balçık tarlalarında ziyan olmuş gibi geliyor kulağa.
Güzel olmasını dileyerek uyandığım tüm kötü günlerin vebali, onların boynuna.
Söyleme!
Kafir düşünceleriyle iyi niyetlerime taktıkları çelmelerin hesabını Allah’a bıraktım.
Şimdi, içimdeki yağmur ve çamur oldu tek derdim.
İçimdeki kar, fırtına…
Yaşlanıyorum.
Yaşlanıyorum ama tüm yaşlarım, hayal kırıklığımdan bir yansıma.
Tüm dostluklarım, arkadaşlıklarım, canıma can diye bastıklarım…
İtiraf edemediğim bir üzüntü kaplıyor bedenimi.
Kabullenmekte güçlük çektiğim bir boşluk.
Sevmek ve güvenmek arasındaki dengeyi kuramıyor olmamdaki huzursuzluk…
İçimdeki canavarın kuyruğuna basıldıkça ısırıyor;
başı okşandıkça teslim oluyor insanlarına.
Yaşlılık değil elbet, biliyorum.
Ağrılı ve sancılı bir tebessümün izbelere saklanmış savunma mekanizması daha çok.
Kimse görmüyor yüzümdeki korkuları, yorgunlukları ve dahi açlıkları!
Hangi şehirde olursam olayım, durduğum yerde omurgam acıyor.
Soğuğu, sırtımı yalayarak geçiyor kırgınlıklarımın.
Bir zamanlar “benim” dediğim ne varsa, bir bir bırakmıştım ait oldukları yerlere.
Sırtım, zannımca bu hafifliği kaldıramıyor.
İçimde bir insan,
bir anne,
bir kadın,
bir adam,
bir delikanlı,
kanı deli bir çocuk,
bir dost… durmadan göğsümü hırpalıyor.
Pençelerinden kurtulabilirsem düşlerimin, ayaklarına prangalar takacağım tüm o serserilerin.
Kalplerini ellerimle söküp cayır cayır yakacağım.
Böyle ahkâm kesmek hiç kolay değil.
Ama görüyorsun ki çaresiz kalıyor insan kimi zaman.
Kanayan yarama sağ elimle sıkı sıkı basmak,
yazdığım şiirlere tükürmek ve yazarken bir böcek gibi hissetmek…
Hiç kolay değil!
Oysa ben küfürler edecek,
ağlayacak, sonra hiçbir şey olmamış gibi kırgınlıklarla dolu yeni bir sabaha uyanacaktım.
Bugünü yarına, bir sonraki zamana ve daha sonralarına hiç taşımayacaktım.
Kimse bilmiyor ama Allah iyi ki var!
Allah iyi ki var da ne zaman çaresiz hissetsek havale edebiliyoruz tüm kırgın niyetlerimizi.
Hatırla!
Ne diyordu ta en başında:
Şubat, başını uzatırken kapıdan, yüreğimde kışta yerini bulamamış bir hazan can buluyor.
Kadife yorganlara sarılıp uyumak geçiyor içimden.
Elimde, avucumda ne varsa bırakmak geride.
Yağmurdan per perişan bir uçurtma artık gönlüm.
İçinde taşıdığım herkesle sırılsıklam!
Acınası mı dedin?
Sanmam.
Daha çok, tüm güzellikleri balçık tarlalarında ziyan olmuş gibi geliyor kulağa.
…
5.0
100% (4)