5
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
551
Okunma
🪷
Bu yollar dar, demedim mi sana?
Sokaklar karanlık, insanlar acımasız ve vicdansız, demedim mi?
Unuttun mu avuttuğun hıçkırıklarının sayısını?
Karnının ağrısını, uykusuz kaldığın o sonsuz zamanları?
Okuduğun kitaplardan, izlediğin filmlerden çok başka, yaşamak, demedim mi?
Gözün korktu, kalbin acıdı.
Sustun, saklandın.
Ne yaparsan yap, kaçamazsın, demedim mi?
Bütün hatalardan sıyrıldın.
Ama sıyrılamadın anlamamak hatasından.
Bir şeyler katarken kendine, ruhunun çıplaklığını gizledin.
Okudun, yazdın…
Çelimsiz sözcükler giydirdiğin duygularınla baş başa çok kaldın.
Kalp kırıklarını at, temizle gönül evini, demedim mi?
Devrildiğin yerde durmuyor hayat.
Sustuğun yerde küsüp gitmiyor haklı vaveylalar.
Haklılığında boğulma hiç, demedim mi?
İçine batan acımasız kahkahalara sağır kal,
ama istenmediğin yerde kalma, demedim mi?
Kırkı çıkmış suçluluklarını memeden kes.
Hiçbiri doğmadı rahminden, demedim mi?
Her giden, seni de götürmüyor yanında.
Bırakmıyor istediği yerde.
Zaman geçiyor, dünya dönüyor, kaldır başını, demedim mi?
Kalk, ayaklan, yürü, koş!
Gerekirse emekle, ama durma, demedim mi?
Olduğun yerde kalmak ahmaklıktır.
Bildiğin şarkıya eşlik etmemek,
sevdiğin şiirleri unutmak ise yazık…
İçinden geçene sırt dönme.
İnsan yanlış anlar, ama yanlış hissetmez, demedim mi?
Göğsüne vuran tok sesli tokmağı işit!
Bırak, dönsün başın.
Kanasın dizlerin.
Avuç içlerin yara bere dolsun, bırak!
Sen güzelsin, güçlüsün, iradelisin…
Sevilmeye değer, kendine yetersin, demedim mi?
Bir bana sağırsın, bir bana âmâ!
Ama ne yaparsan yap, sen bensin, ben de sen, demedim mi?
Zeynep Perçin
5.0
100% (8)