Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs
Erkan Atlıhan
Erkan Atlıhan

BENİM ŞİKÂYETİM YARADANA

Yorum

BENİM ŞİKÂYETİM YARADANA

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

212

Okunma

BENİM ŞİKÂYETİM YARADANA

Benim içimdeki bu sensizlik acısı
Yaşadığım sürece geçmeyecek
Şimdi hayal mayal hatırlıyorum
Belli belirsiz, sanki hiç yaşanmamış gibi
Bazen bir rüya, bazen de bir gerçek
Sisli dumanlı ama ne olursa olsun özlenen memleketim
Bugün baktığımda, artık doğduğum yerde bana yer yok
Çünkü benim gibi memleketim de yıkılmış, virane olmuş
Yaşadıklarımdan sonra çok canım yandı
Bedenim nefessiz kaldı
Feryatlarım arşa yükseldi ama sonuç ortada
Ben de yıkıldım virane oldum
İçimdeki isyan ise susmuyor
Şimdi çaresizlik içerisinde bir oraya bir buraya
Yaprak gibi savruluyorum
Elin vatanında altın olsan kime ne, değerin ne ola ki?
Bir kere olsun hayat yüzüm gülmedi
Hiç özgür olmadım
Burada da esirim, hayatımda ne değişti?
Ruhum ve bedenim yine bana ait değil
Güya yaşıyorum ama her gece
Her gün insanlığım ölüyor
Şehrin ışıkları, Beyoğlu’nun loş ışıkları sana ne anlatıyor?
Bana acı veriyor, sadece acı
Çok ahım var bu hayatta ve bana bunları yaşatanlarda
Ve benim şikâyetim yaratana
Bana bunları yaşatanları kendisi cezalandırmadığı için
Daha nasıl anlatayım sana
Geldiğim yerdeki gibi her gün ölüyorum
Bu zulüm olmasaydı da keşke kuru ekmek yeseydim
Senden başka tutunacak dalım da kalmadı
Benim için zaman durdu sanki
Artık saatin, takvimlerin, mevsimlerin hiç bir önemi yok
Bana bahar yok artık çünkü içim hep kış
Sanki kör bıçaklarla lime lime doğradılar bedenimi
Göğsüm hep ağrıyor, yüreğim yaralı
Baksana adım atmaya mecalim, takatim bile yok
Kanatlarım olsa uçmak, gitmek isterdim buralardan
Ama gidemiyorum
İnsanoğlu kaderinde ne yazarsa onu yaşarmış
Yaşadıklarımdan sonra ruhumu
Hayallerimi, umutlarımı bulutlara yükledim
Dönmemek üzere çok uzaklara gittiler
Buralarda gezerken hep memleketimi hayal ediyorum
Oysa ortak noktalar vardı ama şimdi onlar da yok
Artık hayal kurmak
Hatta evime bile dönmek istemiyorum
Zaten evim de kalmadı, yakıp yıktılar, tecavüz ettiler
Kalbim hep korkudan titredi
Üşüyorum bu şehirde
Ne yaparsam yapayım bir yanım hep üşüyor
En çok da kalbim
Bu hayat bana çok ağır bedeller ödetti
Omzuma kaldıramayacağım yükler yükledi, altında ezildim
Karanlıktan hep korktum
Gökyüzünde güneşi görmediğim günlerde de korktum
Güneşin sıcağında bile üşüdüm
Benim gençlik hayallerim vardı
İçimde onları büyütemedim
Benim hayallerimi, düşlerimi, gençliğimi, bedenimi çaldılar
Artık nefret etmeyi öğrendim en çok
Yoruldum, feryat figan etmekten
Sesimin duyulmamasından, ezilip aşağılanmaktan
İstemiyorum artık, nefret ediyorum insanlardan
En ufak bir çıtırtıdan, sesten bile korkuyorum
Kendimi acınacak, zavallı biri gibi hissediyorum
Artık sırtıma yüklenen yükü taşıyamıyorum
Yapılanlar bu bedenime ağır geldi
Her gece rüya değil kâbus görüyorum
Uyku gözüme haram oldu
Yaşamak bile istemiyorum
Bakma yaşadığıma, nefes aldığıma
Bana yaşatılan acıyı, utancı
Ben iliklerime kadar her gün hissedip her dakika yaşıyorum
Sizler bedenimden zevk alırken
Ben acı çektim, ruhum da bedenim gibi kirlendi
Aynaya bakmaya korkuyorum
Yaşadıklarım, insanların yaşattıkları ağır geliyor
İçimde açılan utanç, yaralar hala çok derin
Ne yaptımsa da kapatamadım, çünkü kapanmıyor
Ben ateş olmadan yandım, kül oldum
İnsanların yüzüne bakmaya utanıyorum
Çünkü bana, orospu diyorlar
Öldüm anladınız mı öldüm, beni siz öldürdünüz!
Feryadım figanım arşa yükselirken baktım gökyüzüne
Tanrının bir eli uzanır mı?
Beni sizin elinizden kurtarır mı diye
Uzanmadı eli, çekip almadı kirli ellerinizden
Kırgınım ona da
Vatanımdan çıkışım ve vatansız kalışım
Şu aç ve sefil halim, çaresizliğim tek gerçeğim
Ve bunun sebebi de sizlersiniz, anladınız mı?
Şimdi kim olduğumu sormayın bana
Ben ruhunu kirleterek öldürdüğünüz
Ama bedenen yaşayan bir ölüyüm
Fotoğraflar yalan söylemez
İyi bakın bu fotoğrafa, tanıdınız mı beni?
Yoksa tanıdık gelmedi mi?
Beni ölmeden öldürenler, cennet yüzü görmesin!
Bana yaşattıklarını yaşamadan da ölmesinler!
Ölümü hissetmeyen insan yaşadığını bilmez
Şimdi siz de ölümü hissettiniz mi?
Ben de size çok yalvarmıştım, hatırlıyor musunuz?
Ama siz bana hiç acımadınız
Ben de çok istedim o an ölmeyi
Ama sizin gibi alçalmadım, alçalmam da
Ayrıca içimde size karşı acımanın en ufak
Bir kıpırtısı bile yok
Şimdi cehennemde ateşiniz bol olsun
Geldiğimde bir odun da ben atacağım
Şimdi gidiyorum insanların öldürülmediği
Tecavüzlerin olmadığı
Çocukların çocukça yaşadıkları bir yere
Öyle bir yer yok deseler de var
Ahiret, oraya, yaratanımın yanına
Orada bunlar olmuyor
Zulüm yapanlar da hesap veriyor, dedi kadın
Tokat atar gibi gerçekleri
Çaresizliklerini yüzüne vurmuştu hayat
Her söz, tekrar tekrar kulaklarında çınladı
Çınladıkça da içini acıttı
Çünkü ok gibi keskindi kelimeler
Bıçak gibi kesmiş, acıtıp, kanatmıştı yüreğini
Deniz ise ufka doğru masmavi elbisesini
Tüm cazibesiyle giyinmişti
Dalgaların sesine martıların sesi de katılmaktaydı
Güneşin gittikçe sönükleşen kızıllığı
Denizin kararan sularında boğuluyordu
Siyaha çalan ışıltılı koyu kahverengi gözleri açılmış
Göz bebekleri de büyümüştü
Sonra ise yüzünde bir tebessüm oluştu
Derin bir nefes aldı, rahatlamıştı
Yanaklarında gamzeler açtı
İnci tanesi dişleri kan oturan dudaklarının arasında belirdi
Gözlerindeki bulut kümesi ise
Gökyüzünde oluşan bulutlara eşlik ediyordu
Ağır aksak yürüdü, takati tükenene kadar
Sanki memleketine doğru gidiyordu…

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Benim şikâyetim yaradana Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Benim şikâyetim yaradana şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BENİM ŞİKÂYETİM YARADANA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL