0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
149
Okunma
Sevdiğinin hasretiyle, enginlerinde bakınırken
Bir an dalıp gitti, yalnız adam
Bir papatya bahçesindeydi bembeyaz
Hasretle sevdiğini aradı gözleri ama yoktu sevdiği
İçine bir hüzün çökse de
Sevdiği kadının kokusu sinmişti papatyalara
Sevdiğim diye de içine çekti bir süre
Bir toprak kokusu da aldığı nefesle birlikte içine doldu
Kulaklarına hoş bir seda gibi gelen
Kuş seslerini duydu bir ara
Dinledi bir süre şakıma seslerini ayrılığa dair
Daha fazla tutamadı gözyaşlarını
Cebinden sevdiğinin kokusu sinmiş mendili çıkarıp
Yanaklarına süzülmekte olan gözyaşlarını sildi
Bu mendil sevdiğinden aldığı ilk ve tek hediyeydi
Ve özenle saklıyordu sevdiğinden yadigâr diye
Yüzünde geçmişin izleriyle oluşmuş derin çizgiler vardı
Bu sevgisizliğin kader çizgileriydi yüzüne kazılan
Hayalleri de bir bir bitmişti, yarım kalan aşkı ve hayatı gibi
Gözlerinde bir özlem, kalbinde sönmeyen hasret ateşi ile
Hayatın kıyısında yapayalnızdı adam
Kaybolan aşkının, hayatının arkasından bakıyor
Ve papatya bahçesinde ölümü bekliyordu…