0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
174
Okunma
Papatyam!
Aşklar yalanmış derler, sen de mi yalandın?
Yoksa ağır mı geldim yüreğine de aşkımı tatmadın?
Oysa saf ve temizdi sana olan duygularım
Sen, gönlümde beyaz bir papatya gibi açarken
Ben ise sen de açmadım
Su vermedin bir çöl gibi sevda çiçeğime
Açmadan soldurup kuruttun
Uzaklaştın benden, hep boynu bükük kaldım arkandan
Serap gibi geldin bana, ya da ben öyle sandım
Kendimi avuttum
Oysa seninle bir dünya kurmuştum sol yanımda
Hayallerimde büyüttüğüm
Uykularımı satmıştım sensiz geçen gecelere
Deli divane olmuştum oysa
Benim için her şeyde sen vardın
Hayat seninle güzeldi
Bilmem, belki de hiç sevmedin beni
Çekip gidemedim, istenmediğim gönülden
Ne de olsa köle olmuştum kapında
Belki de aşk dilenen bir dilenciydim
Yaralı kalsın yüreğim
Aşk rüzgârları esip söndürmesin yanan ateşi
Kara gecelerime güneş doğmasın
Sensizliğin karanlıklarda kalayım
Bir ömürlük değilmiş sevdan
Anlıkmış yalancı bir alev gibi
İçimde bir isyan var ama duyulmayan
Belki bir gün sende sever
Benim gibi muhtaç kalırsın sevdiğine
Senin de çığlıkların duyulmaz benim gibi
Kor ateşler yakar yüreğini
Kasırgalar kopar içinde, senden çok şeyi alıp götüren
Bir dipsiz kuyuya düşer, çıkamazsın
Feryat figanlar edersin duyulmayan
Ben diye yılana sarılırsın
Akrep gibi sokar, zehirler
Ölüm fermanını infaz eder
Bil ki herkes, ben gibi sevemez seni
Etrafında deli divane olmaz
İstemediğin kollarda sabahlar, günaha kar olursun
Ölümlü dünya bu dünya
Bilmez misin, sana da kalmaz
Harcanırsın, çığlıkların geceye karışır, duyulmaz
Oysa gülüşün düşerdi geceye
Rüzgâr saçlarında dans ederdi
Kıskanırdım, içinde sakladığın gülüşü
Arsız bir hırsız gibi çalmak isterdim oysa içimdeki seni
Üzerinde gelinlik gibi bir elbise
Gölgen düşerdi akan suya
Karadeniz’in hırçın dalgalarına
Tutmak isterdim ama akan su
Hırçın bir dalga gibi avuçlarımın içinden kayıp giderdin
Yine papatya gibi bir kırda açmışsın
Kokun sinmiş toprağa
Esen rüzgârla savrulan dilek tutmak isterdim yarınlar için
Sevdama umut olsun diye
Kalbimin en derin yerinde köşkler kurdum sana
Bir de taht
Gel gönlümün tahtına otur diye
Bazen bir yol olmak isterdim sana gitmek için
Gökyüzünde bir yıldız
Işık saçar etrafına, sen diye bakarım
Hayallerimin ortasından sana dair bir dilek gönderiyorum
Kayıyorsun üstüme sanki elimden tutacak gibi
Yüzünü güneşe çevir, aydınlıklara
Sevgiye sarıl bu bedende
Aşkın can bulsun, bana ise bir umut
Karanlıktan çek, al beni!
Papatyalar açsın yüreğimde, sen olan
Senle bir dünyam olsa, gel desen, el versen
Düşünmeden gelirdim, bilir misin?
Şimdi bir girdaptayım, içine çeker boğmak için beni
Tut ellerimden, bu dipsiz, kör kuyudan çıkar beni!
Aşk ekelim yüreklerimize
Mutluluk biçelim içinde bir sen bir de ben olan
Geç kalmadan, tükenip bitmeden
Gitmeden bu dünyadan gel, hadi gel!
Oturdum bir kenara, batan güneşi izliyorum
Birazdan ortalık kararacak, içim gibi
Yine aklımda sen
Gel bir ışık gibi karanlık dünyama aydınlık ol!
Sevdama kapatma yüreğini, kır gönlünün zincirlerini
Yine bir deniz kenarında oturdum
Masamda rakı, denizde yakamoz
Uzaktan gelen bir müzik sesi, seni anlatıyor notalarında
Denizden çık bir denizkızı gibi
Gözlerime aynaya bakar gibi bak!
İçinde kendini göreceksin
Ya da mezarıma gel, bir su dök!
Belki ölü bedenime can gelir
Belki de giden nefesime, nefes gelir nefesinden…