0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
420
Okunma
Bir öteki yüzü var hazin tarafımda ilerleyen zamanın
Yavaşça doğrulduğunu bilseydim iklimlerinin
Sevgili der miydim saadet bekleyen ölümün aralığına
Maceramız bir beklemenin kuyruğunda teneke misali
Kavuşmayı sen sarkıtmadın mı?
Özlemin iç sesli kadının saçlarından
Sade bir kahve içesi geldi köpürmüş bulutlarımdan inen
Pakça bir adamın sessizliği
Çağırdın beni
Tanıştırdın eski bir yol haritasındaki hazinenle
Adım saydırdın atar damarımdan kayarak giden bir yıldızın depremini
Köşeye iliştirdin bir bardak dolusu hasretle yetimin ellerinde
Uslanmazım artık
Çağlayan ne varsa benden alıştı belki yabani at bozgunluğuyla
Türkü dinletirim devrim bekleyen ellerin ok saplanan isyanına
Varlığıma alıştı gök kuşağının kakülü
Öteye benlik bırakamaz bir cendereden sıyrılmaya var mısın?
Kurdele bağladım ilkel çağlardan başlayan âdemin elmasına
Lokma koymam çağın sonuna mezar dikmişim kapadığım kapılara
Heves ettiydim
Üç beş serce severiz
Amansız bir gölgenin mavisine kanat bırakırız diye
Çekildim
Az öteden denize basmaya varan
Çığlıklarımın rengini kaybettiği yerdeyim
Gülümsediğin yerde
Hüznün hatırasına bir ruh bıraktın ve
Boynu bükülen dervişlere rozet eyledin yollarımı…
5.0
100% (5)