Çok zaman geçti karanfil
Uçsuz bucaksız çağların açılıp kapandığı yerden göğü dinlerken
Mavinin irkilmeden bize göz süzdüğü yerde gülüşlerin dökülürdü
Senin bakışların ilmekli batışlara gebeydi

Ilık bir baharın peşime düştüğü Anadolu patikalarından yürürdüm
Telaşlı bir sevgi benim ki senden kaçtığıma senin gittiğine
Sahi çok oldu karanfil
Akşam zeytin irisi gözlerine bakışlarımı sunduğum
Söğüt gölgesi uğramayalı
Bir avuç utanmanın yudumlandığı hissedip
Gölgesine kaçışırdık ürkekliğimizin

Senden sonra hava kararıyor
Artık akşamları boncuk diziyorum
Serbest bıraktığım dualarımı topluyorum
Zikir sayıyorum damarından bir damla inişini
Seninle konuştuğuma denk getirip yıldızları ekliyorum
Artık tıklım tıklım boşlukların evveline galaksi diyorum

Büyüdüm karanfil
Öyle bir gökyüzü emzirdi ki beni
Doyurduğuna mı yanayım zılgıtına gurbet çalışına mı?
Yayvan yürüyen bir ömrün inatçı bir hoyratlığına mı?
Duruyorum
Sana mı demliyorum bir adımsız yolsuzluğumu
Ve bağdaş kurup daha çok azgınlığıma vuruyorum


Her mevsimin bir derin uykusu var karanfil
Her mevsim bir gün bu şehri uyandıracak karanfil
Gizli kaldım örtüsüne bir akşamının yalnızlığını çekerken
Nerden aktın
Bozkırın bu saban yüklü omuzlarından aşağı
Kalbini de uykuya bırakamıyorum Karanfil
Yorgun bir sızı ekliyorum eskilerden
Batının geviş getirdiği yerden
Düşünden bir cadde yapıyorum
Ayak sürüyorum kalabalık tortuların ışığında bir ileri bir geri
Hüznün cilvelendiği bir kalp bizimkisi karanfil


Uyanıyorum her sabah
Dönüp dolaşıp yaşıyorum yine
Yavaştan bir yaşamak kümelenirken rıhtımlara
Bir sancı kıvrılıp çalıyor derin iç rengime
Kuytulardan sıyrılamıyorum karanfil
Çadırların kurulduğu memleketlere sürgün istiyorum
Kalkıp gideceklerin diyarında
Sapsarı bir güneşin uykusuzluğu varken

Akıldan sıyrılamayışlarımdan bir sitem yiyorum
Kavuşmaları hiç belleyemedim karanfil
Derin çizgilerin gurbetine kuşları salıyorum
Kanadıma kirli bir heykelin rüzgarı değiyor
Sonra sana diyorum
Ben özgürlüğü senden önce…
Neyse diyorum
Yine kızacaksın biliyorum
Bir keresinden demiştin
“gökyüzünü senden kıskanıyorum”
Bende demiştim gökyüzünü ellerinde taşıyorsun