3
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
820
Okunma

rhein nehrinin kıyısından geçtik
kuğuların asil dansını izlerken
en kutsal sözlerini hatim ettik aşkın
göğün yüzünden dökülen
kırlangıç çığlıklarına aldırmadan
kollarımızla sımsıkı sarıldık yetimliğimize
birbirimize en yakın
paralel ve meridyenlerde durduk
morötesi ışınlar bile sızmıyordu aramızdan
kalbimizin sesini dinledik uzunca bir süre
kalp atışlarımızın küle döndüğü yerde
a’dan z’ye yüzümüzü ezberledik
anadan doğma sevince yelken açarken umutlarımız
parçalı bulutlu göz hizasında
öylece kalakaldık
ördek yavrularının sesi inletirken yer küreyi
sonsuzluğa uzandık
el sürülmemiş rotasında uyandık mavi ülkelerin
cennet gülüşlü çocukların masumiyetini kucakladık
dört büyük kitapta
yedi kıtada
beş okyanusta
ikiyüzsekiz ülkede
derede, tepede, dağda, bayırda
korkmadan sevgimizi haykırdık
.
.
.
senin çıldırtan özlemin
artı benim yeni yetme özlemim
yalınayak buluşunca gurbet kapısında
martıların dilsizliğinde
bütün geçmişi yakıp savurduk
ne özlemden geberen
ahmak hallerimiz
ne de beynimizi kemiren
travmalar geldi aklımıza
dünyada sadece ikimiz varmışız gibi
yetmiş oktavlık sevgi yağmurlarında
tepeden tırnağa aşka boyandık
nagihan