Doğduğum yaştayım şimdi
Bayram fukarası heybemi
Görücüye çıkardım göğsümü gere gere
Neler var neler
Bi annem kokulu sarı oyalı tülbent
Bi babam bakışlı mert bir saat
Ve elmasını dilimlediği çakısı
Birkaç tane yönünü şaşırmış gözyaşı
Birkaç fotoğrafta asılı kalan mutluluk
Yüklendim üçübiryerde umut türküsünü sırtıma
Sırf çocuklarım için
Bir avuç şeker tadında sevinç çığlıkları biriktirdim
Şuncağaz kalbimin sevgisini de kattım içine
En şiddetli fırtınalar vız gelir artık bana



Doğduğum yaştayım şimdi
Bütün mevsimler şenlendi beni görünce
Kuru dalları yeşeren bir kaç minnak kiraz çiçeği
Göz kırptı avuç içlerimin şefkâtiyle
Yavru uğur böceği selam verdi göğsümde salına salına
Kır papatyaları öyle güzel öptü ki ayaklarımın dermanından
Seviyor , sevmiyor demeye hacet kalmadı
Yapraklarının üzerine aşkın alfabesini parmak izlerimle kazımışken



Doğduğum yaştayım şimdi
Belki uçurtmalar uçurmadım göğün yamacına
Ama maviliklerin tuvalini barındırdım gözbebeklerimde
El değmemiş kağıttan gemiler yüzdüre yüzdüre
Rengârenk yusufçuklar beni hep yâre taşıdı
Hasretin ateşinde küle dönerken
Doğruluk pusulası rehberim oldu ömrümce
Allayıp pullamadan yazdım şiirlerimi
Sadece masumiyet duvağına sakladım bütün harflerini
Yüreğiyle gelenler anladı beni
Anlamayanlar zaten her şeye kördü, sağırdı



Doğduğum yaştayım şimdi
Hatıra defterlerim oldu
"Kalbin kadar temiz sayfayı bana ayırdığın için teşekkür ederim " yazılı
Siyah önlüklü
İki belikli kız çocuğuydum bi zamanlar
Düşünce sadece dizi kanayan
Zaman öyle hızlı geçti ki
Saniyeler yılları kovalayıp
Kuş olup uçup gitti



Doğduğum yaştayım şimdi
Üç günlük ömre neler sığdırdım neler
Duydunuz
Ya duymadıklarınız
Onlar ruhumun kanatlarında kuş tüyünden tılsımlı sayfa
Dokunmaya kıyamıyorum




Bırakın da orada doğduğum yaşta kalsınlar





nagihan