7
Yorum
52
Beğeni
5,0
Puan
1013
Okunma

Yine kırık bir sevda şarkısı çalıyorlardı!
Eskilerden; çok çok eskilerden…
Yine badem çiçekleri ayazlarda kalıyordu
Mevsimini şaşırmış sevdaların yolcuları gibi.
Gece ve gündüz denkti.
Yeşile dönüşürken baharlar pembelerden
Nisan yağmurlarını beklemeden gidiyordun sen
Topraklarına sen ektiğim gönül ülkemden.
Oysa ben hazır değildim gidişine…
Sense rüyalarını koymuştun avucuna
Ve yemin etmiştin benim başıma
Tükenmeye yüz tutan umutlarımı da alıp götürmeye
Devrimiz kapanmak üzere artık
Utanmışlığımız kendimizden değildir asla.
Masallar diyarına devrettiğimiz şiirler
Unutur olmuş, neler anlatacağını.
İçimizde son güzün ilk adımları
Gözlerimiz bir kelebek ömrüne takılmış
Zamanı geçmiş sandığımız bir melodi
Yine yer ederken yüreklerimizde
Yorgun gönül karanlığımızanışık tutar olmuş
Gümüş şamdanlı özlem mumları…
Ve şimdi yine baharların başlangıcı
Yüreğim ağlama mevsiminde
Yani senin gidişinin tarihlere geçtiği saatler…
Giderken bıraktığın acıları ve kederleri büyüttüm
Sen diye damlayan gözyaşlarımla.
Bir kokun kalmıştı köşe bucakta
Bir de sana dair eski şarkılar
Ve yine ayazlarda kaldı badem çiçekleri
Ve öldü yüreğimdeki sevda kozasının kelebekleri…
Ama yinede yollarda kaldı gözlerim gittiğin o günden beri
Mutlaka gittiğin gibi döneceksin…
Ve sen döndüğünde
Ayazlardan kurtulacak
Gönlümün badem çiçekleri
Ve yeniden hayat bulacak
Yüreğimdeki sevda kozasının kelebekleri
Biliyorsun değil mi?...
#hüzünlükent Narin
5.0
97% (30)
4.0
3% (1)