1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
779
Okunma
bazen öyle seversin
öyle özlersin
öyle beklersin ki
sanki yasak bir aşk
yasak bir kalp arasında kalmış bir mutluluk gibi
bu bir kalbin üstünden
bir tene sarılmış
bir yaranın kabuğunu kaldırmak gibi bir şey
ateşin üstüne su döken gözler tanıdım
güneşten daha güzel gülen gözler
gökyüzünden daha mavi bakan
öyle kışın ortasında
bahar çiçekleri açtıran
yüreğime siyahlar giydirmiştim
mesafesiz
uçsuz bucaksız
kar tanesi kadar soğuk siyahlar
rüzgar kokunu getirdi
güneş gözlerini
bulutlar saçlarını
çiçekler ellerini getirdi
yağmurlar dudaklarını
bugün yarını getirdi
yarınlar seni
sen benim kaybolmuşluğumu
bende sana sarılmayı verdim
üşüyen yüreğine
eğer bir gün ardında kalırsam
ardında ölürüm
yaşayamam
zamanı durdurup
bir odanın içinde
kokunla kendimi zindana atarım
karanlık soğuk bir zindana
penceresi sana bakan
kapısı sana açılan
ranzası sen kokan
artık gözlerin ağlamasın
ellerin üşümesin
tenin solmasın
saçlarına karlar yağmasın diye
yüreğimle sana sarıldım
ellerinden tutup
güneşin doğduğu yere yürüyoruz
güneşi tepemizde görene kadar
gökyüzü mavinin en mavisi oluncaya dek
bahçemiz çiçeklenene
çocuklar koşup
mutluluğu sokaklara
şehirlere bulaştırıncaya kadar
çünkü sen ömrüme giydirdiğim
bir kalp atışısın
ibrahim dalkılıç
18.11.2020
20.45 izmir
5.0
100% (4)