Ölüm çalarken yaldızlı kapımı
Kesif bir koku yayılır bahçelerime
Papatyalar ekerim içimin bozkırlarına
Gözlerin gözlerimi yakar ha yakar

Kaskatı bir meyil ayak uçlarımda
En sevdiğin müzik çalar paslı gramafonumda
Islandıkça filizlenen kirpiklerim
Demirden pençeleriyle hasretin
Ruhumda kanar ha kanar

İnançlı bir simyacıyım kayıp zamanlarda
Yeni bir miladım İsa’nın damarlarında
Virane Virane aşkın vahalarında
Gönlüme kumlar dolar ha dolar

Sıra sıra dağlar ellerimle yüzün arasında
Yakar ateşini mecusiler o dağların yamaçlarında
Müphem bir sanrı zihnimin hudutlarında
Kopmaz dediğim ipler kopar ha kopar

Güneş öfkeyle ışır kavruk tenime
İyiliğim küfre dönüşür yıldızsız gecelerde
Soluk benziyle ağular bedenimi, zehirden acı sözlerin
Bitmez dediğim duygular biter ha biter

Zırvalayıp dururum saman tozu kâğıtlara
Yeleleri sırma sırma taylar şiirimin ovalarında
Gümüş şamdanımda alev alev yanan mumlar
Tam kalbime damlar ha damlar

Bir ağıt çalınır kasımlar boyunca
Başı kesik bir ferman yazılır kuşlara
Titrek bir turna gibi göç yolunda
Kanatlarım kopar ha kopar...