5
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
712
Okunma
ama gözlerim gözlerine yalvarır gibi bakarken sen susuyordun
bir cinayet işler gibiydi suskunluğun
ve ben sokakta kaldırımları adımlıyordum
özlemlerin kan kırmızısı bulanmış yüzümün sensizliğine
sensizliğinde göğsümün duvarlarına ölümler uğramış
cellat cellat senin bendeki yerini almaya çalışmışlar
ben yaşamıyordum o zamanlar
sensiz hiçbir yerde yoktum
ve sen belki beni özlerken bir yerlerde
kokunu getiren bir rüzgara sarılıyordum
gözlerim sırat köprüsünden geçer gibi
şakaklarıma ölüm kusuyordu
suskun bir bahar gibiydin
suskun bir güneş gibiydin
suskun bir mavi gibiydin
suskun bir şiir gibiydin
ölüm bana senden daha yakındı belki de
belki de sen ölümden daha suskundun yüreğime
sonra bir çocuğun göbek bağıyla tutunuyordum yarınlara
şimdi gelsen çocuk sevinçlerime karışsan diyorum
çocuk sevinçlerim senli bir uçurtma olsa gökyüzünde
göğü kucaklayan bir çocuk gibi sana sarılsam
annesinin memesine yumulur gibi
dudaklarının kıvrımlarında soluklansam
soluklansam ve ağzının ben tarafından öpsem
adımı ilk duyduğum o muazzam yerinden
güneşin kemiklerime sessiz kaldığı bir zamandı bu
bir utancın ortasına uzanmış ellerim
parmaklarımın ucunda yokluğun
yokluğunla saklambaç oynuyordu sanki
sensizlikten çatlamış ellerimle
soluksuz bir dokunuşta kalır gibi
saçlarını arıyordum
yüzünü arıyordum
gözlerini arıyordum
göğsünü arıyordum
sesini arıyordum
sen karşımda bir yerlerde duruyordun
karşımda her yerde sen vardın
kokun vardı, sesin vardı
yüzün vardı, gülüşlerin vardı
ben senden uzakta bir yerlerdeydim
ama sen suskun bir cinayet gibi karşımda duruyordun
suskun bir yerden kırılıyordum
suskun bir yerden ölüyordum
suskun bir yerden seviyordum seni
suskun bir yerden özlüyordum
suskun bir yerden
ibrahim dalkılıç
05.02.2021
21.21 izmir
5.0
100% (6)