4
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
864
Okunma
yine sensiz bir gece
üstümde soğuk bir özlemek
karanlık bir oda
suskun bir yatak
suskun bir duvar
suskun bir sensizlik baş ucumda
her tarafa çaresizlik sıçramış
sevdaların karnı deşilmiş sanki
ölüm ölüm yalnızlık kokuyor şehir
günden güne eksiliyoruz gibi
eksik eksik yaşıyor
eksik eksik akşam ediyoruz
eksik eksik gün doğuyor omuzlarımıza
kursakta incinmiş bir mutlulukla yaşıyoruz sonra
alışmak belki de bu olsa gerek
ne kadar uzakta yaşarsan yaşa
her şeyde sana rastladığım bir şiirsin
seni öyle seviyorum
ve bıçak gibi göğsüme batıyor
sensizliğe alışmak isteği
sensizlik ölüm getirir biliyorsun
çık gel sevdam ölüm bize uğramadan
sen yanımdayken
yağmurlar bile
gökkuşağı gibi yağıyordu
fırtınalar güneş gibi
şimdi senin yokluğun
benim fırtınam olmuş
rüzgar esse bir yaprak gibi dalından düşerim
çünkü seni ömrüme giydirdim bir kere
sende ömrüme şiir olmuşsun
ölsem o şiirin ölmesine izin vermem
burada sensizlik soğuk
sensizlik karlı
sensizlik idam
sensizlik acı
sensizlik özlem dolu
gökyüzü rengini yitirmiş yine
ağaçlar dallarını
çocuklar oyunlarını
sokaklar bizi
biz bir birimizi
hadi çık gel sevdam
yol yakınken
siyah bulutlar üstümüze inmemişken
depremler bize uğramamışken
duvarlar üstümüze yıkılmamışken
sevdamıza kelepçe vurulmamışken
zindanlar bizi çağırmamışken
idam idam geceler kararmamışken
hadi çık gel sevdam
çık gel
cezam müebbet mi bilmiyorum
idam mı
kurşuna dizilmek mi
veya ateşe atılmak
zindana kilitlenmek mi bilmiyorum
ama yokluğun hepsine bedel sevdam
yokluğun hepsinden daha ölümcül
nefes alıp seni özlemekten başka bir şey yapmıyorum
ölümse zaten ölmüşüm sevdam
ölmek için toprağa gerek yok
sensizlik en büyük mezarlık olmuş bana
yine sensiz bir gece
üstümde soğuk bir özlemek duruyor
karşımda duran resmine bakıyorum
üşüyen göğsüme seni sarıyorum
göğsümde uyumayı severdin
seni göğsümden hiç ayırmadım
sen orada uyurken
ben senin gelmeni bekledim hep
senin gelmeni bekledim
senin gelmeni
senin
ibrahim dalkılıç
11.03.2021
02.20 izmir
5.0
100% (6)