5
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
732
Okunma
sen tozlu raflarda unutulan bir kitaptın yüzümde
solgun bakışlarımın arasına karışmış
kalabalık bir sokaktan geçiyorduk
karşı kaldırımda bir çocuğun ellerini tutan özlemlerin duruyordu
ve hiç karşılaşmadığımız umutlarımız vardı aklımızda
aklımız kalbimize hükmetmeye çalışıyordu
kalbimiz aklımızı her defasında üzüyordu
ama ben cellat cellat kalbimle savaşırken
kaybetmenin hiç korkusunu yaşamadım
yenilirsem biter demedim
hiç bitmeyecek bir umut için savaştım hep
hiç ölmeyecek bir aşk için
yeri geldi ecel terleri döktü göğsüm
yeri geldi gözyaşlarım yastığıma dost oldu
yeri geldi bedenimle kalbim
elimle yüzüm
sesimle dilim
bir düşman gibi baktı yüzüme
sen bir çocuğun gözlerinde yaşıyordun
bir çocuğun ellerinde
bir çocuğun kalbinde
bir çocuğun sesinde
bir çocuğun uçurtmasında
bir çocuğun yarınlarında
o çocuk olmak istedim sadece
o çocuk gibi
o çocuk gibi
o çocuk gibi yaşamak istedim sadece
sensiz geçen bir gün
soğuk bir duvara sırtımı yaslamış seni düşünüyordum yine
sonra ayaz düşüyordu sesime
buz gibi susuyordu dilim
buz gibi üşüyordu gece
buz gibi ölüyordu yaşamak
bende nasıl yaşadığını bilsen
bende nasıl varsın
bende nasıl güzelsin
bende nasıl mutlusun bilsen
kalbim gökyüzü gibi gülümserdi sesime
sesim sen olurdun
sen gökyüzüne hasret kalmış bir uçurtmasın
bir umudun tellerine takılmış
yüreğimin göğsünü tekmeliyorsun
sonra sen uçurumdun
bunu seni ilk sevmeye başladığım gün anlamıştım
ama uçurumdan düşmekten hiç korkmadım
seni nasıl sevdiysem
sana ait olan o uçurumu da sevdim
düştüysem kendime düştüm
öldüysem kendime öldüm
sen sağsın ya sevgilim
bu sevgime değer
canıma değsin
yine seni çok özledim
ibrahim dalkılıç
5.0
100% (7)