2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
851
Okunma

"Can’ım annemin ak sütü gibi helâl olsun Sana "
Ellerimi kar altında ısıtan karıncalar eşliğinde yazıyorum sana
Mor gülüşlü bir çiçeğin yeşil kanatlarından okunuyor ismin
Baş harfinden gök kubbenin en ulaşılmaz merdivenini inşâ ediyorum
Martılar göç ediyor İstanbul’un tarih kokan bağrından
Avuç içlerimizdeki sevgi kırıntılarından nasiplenmek için
İstanbul İstanbul olalı böyle aşk görmedi , görmeyecek diyor en yaşlı martı
Bütün dinlerin ana teması da zaten aşk diyor gönlü yaralı bir adam
.
.
.
.
.
Son yapraklar bir bir dökülürken gurbetin yollarına
Rüzgâr kokunu sessizce bırakıyor saçlarımın her bir teline
Parmaklarında şahlanıyor saç tellerim
Mutluluktan dört köşe oluyorlar , uzadıkça uzuyorlar devasa parmak uçlarında
Özlemişim seni diyorsun kalbimin taaa içerilerine içerilerine dolan hasretinle
On oktavlık bir heyecanla titriyor bütün hücrelerim
Göğsümde nefesin uzun uzun soluklanırken
"Hoş geldin, sefalar getirdin ömrünün ayazına " diyor kekeme dilim
Taht kuruyor başım omuzunun en cengâver yerIne
Ve...
Saçlarımız anadan doğma sarılıyor birbirine
Kördüğüm oluyor kalplerimiz
Her sabah güneş doğmadan
O göl kenarına koşarken bağrı yanık ayak tabanlarımız
Delice bir şefkatla öpüyorum öpüyorum kırlaşan acılarından
nagi han
5.0
100% (8)