2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
575
Okunma
Bahar estiği zaman
Rüyamdan gitmez kokun
Özlediğim zaman
Gök kubbe çiçek açar
Çiçekler içinde papatya özü
Yürek içinde yanar közü
İşte masmavi bir pırıltının
Ellerimde ıslak bir mektubun
Titreye titreye yazdırdığı
En güzel kalemsin
Ressam tablosunda lale
Bin pınarlı nakışlanarak
Öper dudaklarımı
Arzular eleğinden geçersin
Bir misk gibi yüreğime
Yapışırsın
Yaprakların çınar sıcaklığında
Dilimde tadın tuzun
Bir yaz gecesi ay şavkında
Üşümek bile
Özlenir...
Yüzündeki tebessümdür dirilten gamzemi
Sözlerindir en mahur hançer
Hayatın savurduğu ümitlerimi
Dalga dalga toparlarken
Ekmek kokan kadınlar kadar
Ruhumu asıyorum gönül defterine
Kar yağarken saçlarıma
Ellerin boynuma âmâde
Gönlümde kelebek pırıltısı
Seni yolcularken yeni güne
Geleceğini bile bile
Kaldırım taşlarını kazıyordum
Şiir defterime
Bir çay buhurunda öperken
Kediler bahçesinde
Minik yüzünü
Sanki güvercin kanadında uyuyan
Islak bir serçeydin
Aşkın hecesini hep istedin benden
Ben geceleri hecelerdim yıldızlara adını
Nefes nefese kalırdı aklım
Seni anlatmaya başlarken
Halbuki bir papatya koklarken
Neden ağlayabilir insan ?
Gözlerimde rıhtımda yüzerken dalgalar
Fırtınalar koparırcasına
Üşürdü yüreğim
Sol yanımda bir sobanın duvara vuran halesi
Şöyle baktım hayatıma adındır hayatın hecesi
Şiir gibi kadınlar sevin derdim
Yok dönüyorum bu sözümden
Şiir yazdıran bir kadın
Lügatleri yaktırır
Hafsalamda deprem yaratırmış
Saatleri seninle başlatınca anladım
5.0
100% (5)