Çeşminden ebrular sızar
Gider de sulanır gözeleri
Yol uzak olsa da davranmalı
Irak ellere şöylece sevdalanmalı

Beni bırak anne sen nasılsın ?
Oğul iyiyiz
Bir tok bir aç
Gideriz işte
Öyle ya sevdalanmalı

Hazan düşse de
Toprak koksa da
Hazan ölse de adım adım

Gel ey hüzün
Demir sandık içinde
Dağlar duman
Bre deryasız küheylan
Sen yiğit bir fırtınasın

Ağlarız her bir damla kurşunda
Giderek ağırlaşan hayat meşkalesi
Giyerek tonlaşır şafaklar...
Acı korkuyla dolar sabahlar

Bir damla su gelir dilime
Söyler ihtiyar
Şükür olsun
Fakat...

Ağlar Bosna
Ağlar Kudüs

İhtiyar gözlerim
Bir keklik kokulu
Dilde duası
Bre hey küheylansın sen

Ağlayana hükm i ilahiyi Nakışlarsın
Güzel bedeninden
Münbit çiçekler terler

Hasret coğrafyası dersini
Zihinlerimize işletmeliyiz
Bir sancağın gölgesine
Bir selamın meyvesine
Hasretiz, hasretiz...


Telli sazların
Son deminde
Türkistan kokarım
Bir nabız atar ki
Cevherimde özümde
Mazluma ağıt yakar
Kurumuş dudaklarım

Gel ey sevdiceğim
Tebriz sokaklarından sızarak
Keyifli bir türkü koksun
Kınalar yakılsın
Boz beyler Köroğlu
Harman ola gün döne hele !
Gel ey hüzün
Gelsin nağmesiz aşk mı olur ?
İkrar verdim ben bir kere
Ezanlar okuna, okuna
Selam olsun
Yapraktaki çiğ damlasına
Çekik gözden şahan bakışlara

Bir katar kovalasın
Misk ile şirin-âb ola
Derd-i derûnu kim bile ?
Ağlar Kudüs
Gel ey hüzün

Kara bağrımda
Diyarbekir surlarında
Süleyman burcunda
Kanar dururum
Ağlarım
Ağlarım

Başlar dua ve bin giz
Sarmaşık içre
Hicran gözlerinden
Mektuplar yazarım
Sevda ülkesine
Sana ait tümcelerimi Ah bir bilsen
Sende gördüm ben küllerimi
Yanmadan önce !

Kırım üzre akardion takvimli
Pitoresk bir tablo gibi
Fatihten başladı serüvenim
Giderim ben
Gideceğim
Seveceğim elbet

Hâki bir koku toparlanır burnumda
Sızısı dem tutar garip vatanımın
Çörek çörek otağıma sağalmış
Sancağımdaki kartal

Be hey güzel ülküm
Nazlı yarim
Sabır kapının eşiğindeki
Güvercin izlerini
Koynundaki muskayı
Nasıl özledim...

Şimdi ıslak bir türkü
Girizgahı olmayan
Nice masal diyarında
Maverayı örer ellerim
Namaz namaz
Dua dua...

Ağulu bir izan
Gidenlerin yasından
Anlamadım ağlamayı
Anlamadım üzülmeyi

Gel ey hüzün
Ağlarken gülmek neyime ?
Öz prangamı vurmuşum
Nefsime
Sevdayla yanarken
Vuslat niye ?
...