2
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1248
Okunma
Tesbih taneleri gözyaşı yalnızlığına kaç dua okudu
Ve acıyla bilenen kaç tahta maşa çocukluğumun kıyılarına kendimi taşıdı...
Yırtık ve perişan fotoğraflara
derdimi anlatan gölgeler
beyaz kadın
Geçen gece yalnızdım öylesine
bir elbesenin içinde
Kayboluşumu arar gibi
canlı camların yüzünde yüzüm
Bir ülkenin ucunda uyuyan şiirleri
uyandırmak için
Uzakların parmakuçlarına kendimi astım
Tanelerimden bir tanesi yanağıma nur salarken
Aşk diyordu kalbimden geçenleri
Aşk mı diyordum
Bir kuşun kanatlarından
ruhuma dokunan mavi
Akşamın pembe duvarları göğsümde gül
Sanki denizin dibinde bir balıkla öpüşüyor
Biraz daha yakın dursam dudaklarıma
Sevgilim bir tay doğursa belleğime
Karanlıklara batan kıymıkların bacağı kırılsa
Rüzgar dilinde bulut tozsa
Şiirler nağmelerini trenlese avuçlarına
Melekleri düşmeden omzumdan
Aşk ellerini bıraksa sırtıma
Hep sana yakışsam..
Iç sesimin ağacından yuvarlanan elmalar
Kendini kaldırımlara yürümeden
Sarıp sakla beni sevdiğim
Odanın tam ortasına
Ben öldüğüme inanmıyorum
Saatin tik takları dökülürken
Kalbimin kelebeklerine
Hala bir şarkı var söylenecek
Şiir sandığında..
5.0
100% (12)