5
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
1867
Okunma

sesinin
kalabalık kabilesine alınırım diye
ayinlerinden yedi defa tavaf edildi suretim
yorgun bir ağrının hikayesini alınca gökten
yedi evvel öncesine
yedi evvel sonrasına
sırtından inkarı dudağıma bırakılan bir ilmikti gözleri
aklımın imamesine sahip çıkamıyorum
gülümsediğinde bilmediğim lisanın
bir lala endişesinin söyleyemediğin telefuzundayım
sin ile ema arasında durdurulan seyyahın kitabından düştüm
gözlerinin çekik hikayesine
kaşlarını kaldırdığında
siyahına dargın
bir fiil imlasına kızgın kırgın gibi
aklımı yorup
deviriyor cümlemi sözüne
dudaklarımda biriken şiirim çürüyor
doğmadan düşen bir cümlenin yasından kalkıyorum kendime
siması tanıdık bir secdenin yüzünden silinince yüzüm
dizlerimle papuç larım arası mesefeleri kısıtlıyorum
topuklarımın yol dönüşlerini saymaz isek
iklimin kendine ihbarını ele alabilirdik
fakat kehanete göre elleri zincirli
saçlarında çöl yanıkları biriken
dudaklarında aşk çürüğü bir ben taşıyan
bir kadın sözünü alıp dilime
yedi fetva ile yedi kabileden
dua dilenmem lazımdı
yedi üryana
yedi inkara
yedi tanrıya
bölüp avuçlarımı
tövbeye düşmeliyim
sima sına benzediğim
bir şiirin dişlerindeki dolguya otururken
kavuştak yapıp bir mısrayı
ahalinin narasına sürmeliyim dilimi
yedi evvel önce
yedi evvel sonrasına
doğa bilsin diye dudağımdaki şiir..
şimo
sinan şeker
5.0
100% (14)