5
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
1221
Okunma
ey sessiz bir sonla başlayan sonsuzluk
iki dünya /iki mânâ
düşün ve yağmura karışıp ağla
sûrette durma diyor içimden bir ses
tüketip nefesini boşa
bak
ne yazıda kaldı adım
nede acı da
ki çoktan kırdım kalemi değişmez bu yazgıda
yorgunum artık sınandığım yanımla
ört üstümü
ey buğulu bir vakitten
süzülüp gelen ölüm iklimi
ört üstümü bir avuç toprağınla
korku vurulmuş artık
uzayan gölgemin çehresinden
savurmuş canımı canım
böyle yaşamaktansa uzak bir alemin sürgününe
çiçeklerden en çok lavantayı severim
ve şarkılardan hüzzamı
rüzgarı dinlerim
aklımda ki bir uzağa dalıp usulca
belki de saklanırım ardın sıra
kimse görmesin diye gözlerimin dolduğunu
sonra bir vakit kim bilir benim
çiçeklerden lavantayı
şarkılardan hüzzamı sevdiğimi
kim bilir aklımda ki uzağın neresi olduğunu
ey sessiz bir sonla başlayan sonsuzluk
elbette ki
karanlık rücu eder bir vakitten sonra aydınlığa
ve süzülür kavramlar acizliklerin ortasına
rüzgar uçmak olur bir kuşun kanadında
yaşamak hiç /kavuşmak mucize
ve bilenir ölüme alıp verdiğim her bir soluk
öyle yorgunum ki artık anlatmaya