1
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1351
Okunma
bir uçurtmanın peşinde
ne vakit kavuşur hayallerinin rengine
yaşamak nedir körpe bir çocuğun ıslak kirpiklerinde
oysa kuşlar umut taşısın isterdim kanatlarıyla
yeryüzünün masalsız kalmış bütün çocuklarına
yürüdüm gecenin d/ağlayan yanında
aklımda söğüt ağaçlarının gölgesi
ve avuçları köy kokan
çıplak ayaklı çocukluğumla
hüzün koymuş göbek adımı vakit
bir sonbahar günü
henüz eylülün onaltısında
hayat savurgandır ve hızla harcar insanı
yürüdüm gecenin d/ağlayan yanında
hangi uğurda yaşamak gayesi
avutarak kendimi
kalabalığın
beş para etmez telaşında
ne anlatabilirdik bir çağ yangının ortasında
tüm susuzluğumuzla
ne anlatabilirdik
gözleri iri iri
acısının ağırlığıyla
konuştukça
dünyanın sanki altında kaldığı
adını bilmediğim
nereli olduğunu da
ismini hatırlayamayan
ne yedin diye sorulduğun da
ağlamaklı yüzünün utancıyla
yüzünü
elleriyle kapayan mülteci kız çocuğuna
o akşam
paslı bir çivi gibi çakıldı
gözleriyle tabut taşıyan çocuğun bakışı vicdanıma
yutkundum
bütün kavgalarımı
kaygılarımı
insanlara olan inancımı
ve kahrolası bir şiirin anlatamadıklarını