12
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
1175
Okunma

ardına bakmadan, kendinden kaçan adam!
acısı pencere önünde sonsuzluğa asılı kadının, bir damla göz yaşında bile duramaz...
Şarkısını söyledi
üşengeć, yılgın adımlarla,
gözler ve ışıklar altında,
evin yolunu gözleyen biri gibi.
karanlığının öte yüzünde,
gecenin sorgusuna attı bir iskemle.
beklentileri sıfırın altında,
saplantısızdır kabulleniş...
dibinde buldu kendini,
hatalarla baslayacağı günün.
ağrılarına abanıp özlemin
dudak arası taksim edişleri, terkedişlerin.
hatıralar boşlukta kısa film çekiminde.
dilinde hece bitmeyen nar bereketi
yokluk bin doğuran zehir.
kalabalığının içinde daralmalara
metanet tılsımı, tek bir sözcükte saklı;
gel...
avazında kendini doğuran sözcükler,
etrafta kurallara uy bakışları.
kalbinin güvercinleri kanat çırpışında, gitmenin...
otobüs yolculuları
garlar
kendinden gidilecek duraklar;
ağzına kadar dolu.
bedense sadece araç.
böyle olmamalı.
kendinden vermeli.
kendini değil.
yetmeli kabuğun içi.
bir başkasının insafında durma.
biter, kalırsın biteviye yalnızlığınla.
sonbahar, gitmelerin vakti.
siyah beyaz resimlerde,
ardına bakmayan adamlar.
ve kadınlar pencere önünde...
üzgün bir kadını niye resmeder ki ressam,
iç acıtır...
en azından göğüsleri arasında küçük bir silahı olmalı...
acıtırsan vurmalı.
5.0
100% (32)