8
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1716
Okunma

Ve konuşuyorum ulaşıldığınca uzak, duyulmadığınca yakın
Çapsız yönsüz derdiyle ayrışık bir kaç cümleyle
Rabbim
Ölsem büyümedim
Kalsam suça bulanmış ömrüm
Halksız bir şehir gibiyim
Kendi fısıltısına düşman !
---
Bir banka oturup
renk karmaşası insanları sıyırıyorum gözlerimden
tanışalı çok
tekrar göreli , salise olan zaman diliminde
gülümsüyorum
hayallerim geçiyor karşımdan
bekle !
hadi hatırla
akşam üstlerini
fırtına kod adlı , o’ siyah atı
tarla kıyılarını
dev ,yeşil çekirgeleri
peşinde koşan
aksanı beyaz çocuğu
dinle !
satmadım seni hiç birşeye
hem o ağlattığımız
sonra ölünce
kalbimize sakladığımız serçeyi mesela
mesela hatırla
mavi ay ve samanyolunu
bahçesinden elma çaldığımız komşuyu
zaten o galaksi suratlı
uzaylıydı bence de
bir gün olsun unutmadım
zaten küsüp giden de sendin
etekleri yeri süpüren söğüt dalına
birlikte yaptığımız
o salıncakta hala duruyordur belki
ibatın şatosu da
bir bir camlarını kırmıştık
birlikte ne dayaklar yemiştik
heykeli dikilecek
ne güzel ikili bizdik
bakmasana bana öyle !
satmadım diyorum seni kimseye
ne olur
küsmedim sana de
gitme...
gözlerindeler , geçmiş ve geleceğim
beni de al
geceler gündüzler ve bizim krallığımıza
hiç ayrılmamış gibi
yine kanıma gir
gitme !
şuracıkta biraz bekle
bekle kendimi öldürüp geleyim
bu son cinayetim
5.0
100% (18)