0
Yorum
4
Beğeni
4,5
Puan
799
Okunma
Büyüyün siz degajesinde kan torbaları taşıyan mankurtlar
Elbet bir gün kurbağanın biri de bizim kaderimizden öper
Açar bir tiryandafilin somurtmuş otuzuncu yoncası
Evini sırtında taşıyan bir salyangoz gelip konar.
Cızırtılı bir radyo frekansından dinledim
Etiyopya’nın nüfusu düşmüş yine
Rakamların salgın bir hastalığı olsa gerek
Yoksa çocuklar ölmüyor hiç
Açlıktan yapılmış tabutlar
Mankurtların omuzlarında taşınmıyor
Sayıların sarhoşluğu bu
İnanma sen toprağa karışan kokmuş nefeslere
İnanma sakın imar edilmiş görünen mezar taşlarına
Kulaklarındaki basınca da aldırma
Yüksek irtifada olur böyle geçici vicdan kayıpları
Az sonra bulutlara karışır gölgen ve rahatlarsın.
Kemiklerinden araba yapılmış çocuk gördün mü hiç
Annesini taşırken bagajında nasıl da tekliyor
Çalkala ağzını genizine kaçmasın teker izlerinin tozu
Bırak şimdi banknotları saymayı
Saydıkça azalır bir çocuğun ömrü
Çok da uzaklaşmış olamaz takıl peşine istersen
Pişirilmiş toprak kokusunu takip et
Yakala ömrünün geriye kalan günlerini...
Laboratuar tetkiklerinde ruhu sahte çıkmış
Ebabil kuşunun taşladığı o sahte beldelerin
Ebrehelerine sesleniyorum
Öleceksiniz hepiniz!
Yumuşatmayı bilen bir ateş saracak bedenizi
Kibriniz düşecek sağlam burçlu kalelerinizin tepesinden
Dizlerinizden çekilecek ağır ağır amelleriniz
Azacak mezarınızdaki vertigo ataklarınız
Kırbaçlayacak sizi sırtınızdan estetik günahlarınız
Öleceksiniz bir gün...
5.0
50% (1)
4.0
50% (1)