Eskisi kadar itimatım da kalmadı
Kaldırım boyu uzanmış o siyah kediler
Kimsesizdik geceler boyu
Sevişirdik
Ki bir yıldız düşse 40 arşın gökten
Binlerce sene büyümezdi begonyalar
Seni sevebilirdim tabi
Fakat bünyem buna müsait değil.

Günlerce yolculuk edermiş
Gezgin yosunlar büyüttüm balkonumda
Anayasamızı sevebilirsek
Rafta karşılaştığım devlet tezleri çözülür
Salın salıncaklarda ki gökyüzüm artık yok
Yanaklarında buluşuyorum
Gülüşünde yeşermiş begonyalar

Sevdalandım
Günler yılları da sevdi
Bir apartmanın duvarında uyuyakaldım
Hoş gider bütün hüzünler.

Sabah
Boşluklarla kapatılmaya çalışılan bakışlar
Öyleyse günaydın bütün hüzünler
Hepinize ve nicenize
Bir nehrin akışını selamlar gibiyim

Karanlık odaları maviye boyayalım
Yağmur yağarsa saçlarımızda mavi olsun
Seni sevebilirdim tabi
Fakat saygısız gidişlerin.

Fransız sokaklarda dans etmiştik
Unutur muyum güzel rüzgarı
Saçlarını
Aksanında bile özlemek doluyor içime
Nasıl da severdim yorgunluğu

Başımı yasladığım camın
Canımın yandığı gidişler
Oysa seni sevebilirdim
Fakat dünya buna hazır değil.