1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1090
Okunma
I.
Üstinsan olabilecek kadar sevdam var
Hepsi içime doğmuş savaş çocukları
İçlerinden bazılar
Yaşamaya ya da ölmeye
And içmiş manga dolusu hüzün askerleri
Son güneş doğmadı mı
Son güneş artık buraya doğmayacak.
Satır sonuna hiç sığmayan hayallerim
Kimi öldürmeli
Sonsuz günün ekinoksu olağan yalnızlıkla
Uysal oluşu, gözlerindendir. Dediler
Gene de ölüm doğuyor içime
Nietzsche sayı saymayı bilmiyor
Çünkü gün ışığında bozgunlu yollar
Oysa böylece uzanmıştı begonyalar
Bir, beş ve dokuz ömürlü ölümle.
II.
İkinci yolun sonu bahardır
İlk yol hep ölüm molalı
Saati duyuyorum
Hissedemiyorum yaşayış tarzında dua edişleri
Sayın Tanrım diyelim,
Gökyüzü mavidir ve güneş kırmızı
Oysa bana göre ölüm yoktur
Çünkü kimse yaşayacak kadar sevemez
Kimseyi
Ölüler!
Bu sesi tanıyorum
Bir, beş ve dokuz ömürlü ölümle
Kahvaltıların verdiği buruk sevinç
Ve bir yaşamı sonlandırmak gibi
Gözlerin.
III.
Bitireceğim bir günü daha
Ayaklarımı, ilaveten ellerimi
Sürdürdüğüm o yalnızlık harbini
Karanlık ile başladım
Hiçlik ile bitiriyorum
Geçmişin bütün korkutucu hali
Bütün yorgunluğuyla uzanıyor işte bak
Kitap arasında görüşmek büyüktür sevişmelere
Aslında içimde yaşayan savaş çocukları
Hepsi bir gece de öldü
Ve ekinoks.
Çok sayıda sevdayla üstinsan olabilirim
Henüz ölmek için çok erken
Ve bir şiir en çok hüzne meyilliyse
Ülkem iyidir, unutmayınız
Bunun ve gibisinden
Yazdığım ölümsel ve soyutlanmış denklemler
Oysa seni sevmem için gözlerin vardı
Bir, beş ve dokuz ömürlü ölümle
Gözlerin. Gözlerin!