0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
507
Okunma
kısık güneşin üşütmeyen ışığında pişiyorum,
şimdilerde eski bir ezgi gibi duyduklarım
yirmidokuz kere bıçaklandım,
yirmidokuz yerimden
yirmidokuzuma 3 kala.
kaskatı bir ipin bükük boynu
astım kendimi
çamaşırım artık, kısık güneşler uyutmuyor beni
kulağımdaki ses
caminin hırıltılı sesi,
camiler bile hasta bu zamanlarda
yaşasın, herkes ne mutlu
yaşasın, kubbeler ne kadar yeşil
yaşasın, sol kulağım artık duymuyor
dertlerim hep sol kulağımdan girmeye çalışıyor
bu işlerde de varız!
beklemek,
özlemek,
sevmek
ve seni ve senden geleni
daha çok sevmek.
yirmidokuza 3 kala,
omurgamdan aşağı bir ağrı iniyor.
kahpeliğin ana gösteriminde saklı
ulu Karadeniz’in kayıtsızlığı
havai fişekler ve torpiller
-bir bakan bulursam eğer iş de bulacağım-
son sayfa çok kirli
aklımdaki ortaçağ savaşını yazacak yer bulamıyorum
bu savaş bitince, Zigetvar da özgür kalacak mı?
sanırım zamanımız çok az,
unuttum bile.
5.0
100% (3)