Ey alemlerin Peygamberi..
Utanıyoruz Senden şimdi
yüzümüz yerde Sana layık
ümmet olmadığımızdan beri..

Sahra çöllerinde bir kum taneside ben olsaydım kavurucu sıcağın altında eriyip
ayağının üstüme basmasını bekleseydim sabırsızca..

Sana gölge yapan bir bulutda
ben olsaydım..
Sen Bedir’de, Uhud’da Hendek’te savaşırken engin güneşlerden uzak tutsaydım seni..

Resulum (s.a.v.) öyle hasretim
ki Sana..
Bu hasreti doya doya sana anlatsaydım
ağlasaydım dizinin dibinde söyleseydim arzu halimi utanırcasına ,sıkılırcasına..
Mekke’ye inen bir yağmur damlası da ben olsaydim
Arş-ı aladan sema’ya semadan yeryüzüne inen Rahmet yağmurlarından bir tanesi de
ben olsaydım..
Yağsaydım Senin ayağınla müşerref olmuş topraklara..
Habib’im yakarışım Seni bize Rahmet Peygamberi diye gönderen Rabb’ime..
Gerçekte olmasa bile rüyalarımda
bile belki Sana kavuşurum diye.
Geceye direniyorum sabah hemen olmasın diye..
Sabah olmasında rüyalarımda
Seni bulayım diye..,,
-Ben çok özledim seni Allah’ın Resulu(s.a.v) ne olur lütfedip rüyama teşrif et nur yüzünle şereflensin fani gözlerim..

Vuslata Yolcu