1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1029
Okunma
Güneş tavan arası nöbetini gökyüzünün şehvetli gecelerine bıraktığında ,
Yüreğinden kopardığı yakamozları gökyüzüne savurur
Ay, yıldızları tek tek avucunda toplayıp ,
Gökyüzünün zifiri karanlıklarına sardı .
O anlar da ;
Ay, gökyüzünün orta yerine ağır ağır tırmanıp yüreğinin ortasına bağdaş kurduğunda ,
Kavalıyla Dengbejler söylerdi güneş ülkesine Ronahi .
Yıldızlar toplanırdı etrafında ,
Ronahi dağların koynunda dolandığında ,
Ay’ın şavkıyan ışığı yüzüne vuruyordu
Işıl ışıl parlıyordu yıldızlar yüreğinde ,
Şalale saçlarından akardı yıldız tozları .
Saçlarını savurdukça öfkeleri dökülürdu ,
Bu dolunay ,
Bu güzellik ,
Yine de, Zingerilla’yı anlatmaya yetmiyor .
Fırtınalar estikçe yüreğinde ,
Anılar birer birer düşlerini yoklardı. .
Geceleri üzerine çekip ,
Ay’ı göğsüne bastırırdı .
Yıldızlar baş uçlarında beklerdi .
Zingerilla’nın gözleri ağır ağır kapandığında ,
Düşlerden geçerdi .
Düşleri kovaladıkça , anılar peşine takılırdı .
Bazen hatırladıkça gözleri doluyor ,
Bazen de hüzünleri oynuyordu kara gözleri .
Zingerilla dağların yamacında ağır ağır yürüdüğünde ,
Başını gökyüzüne kaldırdığında ,
Yıldızlar ve ay avuçlarına akardı .
Ellerini iki yana açıp ,
Islak bedeni yıldızları ve ay’ı içerdi .
Düş nadaslarında kendini bırakırdı
Bir boşluğa bırakır gibi
Anka kuşunun kanatlarının üstünde ,
Diyarlardan geçerdi , mehtabın güzelliğinde. .
Avuçlarının içinde olan yıldızlar ve ay
Zingerilla’nın güzelliğine bakardı, masumane.
Dinlemek isterdi dudaklarından damlayan sevgi tılsımlarını ...
Mezopotamya’da esen meltemleri şelale saçlarında takılırdı ,
Dinginleşirdi ,
Bedenini sarıp ,
Ruhunu okşardı ..
Derin nefes alırdı Zingerilla,
Nefes nefese kalırdı .
Renas başını göğsüne koyardı ,
Kulaklarını kalbinin üstüne dayıyarak ,
Zingerilla’nın kalbinin atışlarını dinlerdi .
Renas’ın ellerinden tutarak gökyüzüne savururdu,
Sonra bırakıp bir anda yere çakılacakken ,
Tekrar ellerinden tutup diyarlar ötesine savururdu .
*
Renas Radionun sesini biraz kısarak ,
İnce ve narin elleri yine beyaz tuvalde dolanıyordu .
Elinde fırçası ,
Renklere daldırıp ,
Uzun şelale saçlarını okşar gibi ,
Öyle ince ,
Öyle narin sürüyordu . .
Renas Tutaste