13
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
2470
Okunma

beyniyle yüreği arasına sıkışıp kalan
kirli saç telinde yol aldınız
etrafınıza sıçrayan çamurlara aldırmadan
topuklarınıza yüksek ökçeler yaptırdınız
altınızdan kayan uçuruma sırat köprüsü kurup
zül’celal vel-ikram suretinde
al bu hayat ( sizin) sundunuz
göbek bağı ile asıp geçmişi
kan sürdünüz suretime al’ al oldu yanaklarım
sülük gibi yapışıp göğsünde ki deliğe
anamın ak sütünü çaldınız
ki, kırıldı alnımıza çizilen haram lokmalar
izafi ‘yat kanunundan yetim haklar koyan kuşların kanatlarında
deli murat, yetim Fatma ya da öksüz kelimeler parçalandı sözlükten
nehrin akışı nereye, nereye dönüyor bu devran
şimdi gün tutulması “oğlak dönencesinde) meridyen
sokak sinemasında oynuyor
açlık, savaş, tecavüz, ayrılık, baş kesen evren
haydi geç kalma sende yüz sür padişahın eteklerine
“hu” yaz kızım(!) insanlığın tasavvuf defterine
kirli emellerin dudağından doğduğumdan beri
başaklar döl saçmaz/ aşklar yama tutmaz oldu
kredi kart aidatı gibi iade edildi acılar
dul ,yetim kaldı yaralar
yaralar kan çökerken kızıl yalnızlığa
yalnızlık dem sürer Şirazi’ nin koynunda
her yer “bostan” her yer “gülistan”
herkes biraz kaçık herkes birkaç yüz’ insan yatırır fon hesabına
ya kısmet !
ben ise, deli/ murat
yaz kızım kader defterine
Ümmü AŞCI
ÜMA
Seçki kuruluna ve emeği geçen herkese teşekkür ederim
5.0
100% (37)