Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Renas Tutaste
Renas Tutaste

Papulya V

Yorum

Papulya V

( 1 kişi )

1

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

1427

Okunma

Papulya V



Lazona’da mevsim sonbahardı ,
Ağaçların dalları, artık yalnızlığa hazırlanıyordu .
Yapraklar bir bir yerlere düşüyordu ,
Rüzgarların esintileri, ağır bir roman gibi
Estikçe yürek sayfalarını acılı mazilere çeviriyordu
Estikçe rüzgar iliklerine kadar soğukluğunu hissettiriyordu .

Elleri ceplerindeydi Zifona’nın ,
Sahil kenarında yürüyordu .
Zamanı dolmuş yaparaklar, yerlerde uçuşuyordu .
Çaresizdi yapraklar ,
Rüzgar estikçe, sürüklenerek bir oraya, bir buraya sürülüyordu .
Karadeniz daha bir asiydi . .
Dalgalar kayalara çarptıkça,
Zifona’nın anıları depreşiyordu beyninin içinde .
Karadeniz durgunluğunu bozmuş ,
Asiliğini bir kez daha gösteriyordu .

Kesitler geçiyordu aklının dar odacıklarından
Zifona mazinin ince kıyılarında sürüklenen
Akıl tutulması travmalarını yaşıyordu gene
Lazona’da yaşanan o kara günleri
Bilen insanlar
Şimdi Trabzon’un bilinen ,
Ama en mezra köşelerine çekilmiş
Gündüz müslüman olan, gece zorunlu Hristiyan olan gizli Rumlardı. . .

’’ Lazona’da kara günler,
Hiç bir zaman tarih sayflarında yer almamalıdır ! ’’
Diyen Mustafa Kemal’in fedaisi Topal Osman’dı ...

Topal Osman’a ilthafen Mustafa Kemal
Samsun çıkarmasında ;
’’ Kürtler , Lazlar , Ermeniler ve Rumlar.. Kesinlikle bir birinden ayrılmalıdırlar..
Çünkü kuracağımız Cumhuriyetimizin tehdidini oluşturuyorlar ..’’

Lazona yeşilli dağların ,
Ve dağların boynuna gerdanlık gibi dolanan
Bembeyaz sislerin ,
Ağaçların ve sulak yerlerinin bol olduğu kadim bir diyardı .
Kurumuş bir yaprak gibiydi o dönemlerde halklar
Oysa ;
Lazona’da yemyeşil bir ağacın dalları gibiydiler .
Yemyeşil dağların ovaların bol olduğu bu topraklarda ,
Nehirler, o kara günlerde kızıla boyanılacaktı . .
Sadece bilinen 353 bin Rum ,
2 milyon ya da daha fazla Ermeni yok edilecekti .
Ne Rum kaldı ,
Ne de Ermeni o kadim topraklarda şimdi . .

Laz , Rum, Ermeni ve Çerkez halkının
Derman buldukları o dalları ,
Terk etmek zorunda kalıyorlardı .
Peşi sıra dizilmiş milyonlarca insan ,
Kapı komşuları ,
Aynı evde koyun koyuna uyudukları ,
Kapıları dahi ardına kadar açık olsa ,
Kimse kimsenin malına ve canına gasp etme niyetinde değildiler .
Aynı diyarda koyun koyuna yaşıyan ,
Aynı diyarda halaylar ve horonlar oynadıkları ,
Aynı anda sağ ayaklarını toprağa vurdukları ,
Aynı suyu ,
Aynı ekmeği bölüşüp yedikleri diyardı Kadim Lazona . .
Peşi sıra dizilmiş bir halk şimdi ,
Rengarenk dilleri , kültürleri olan ,
Aynı diyarın kadim halklarıydı Ermeni , Rum , Laz ve Çerkez halkı . .

Lazona’dan beri sürgüne gönderilen halkların tepelerinde uçuyordu
Atmacalar ve martılar .
Bir güvercin , kuru bir ağaç dalına konaklayıp ,
Üzülmüşcesine boynunu eğiyordu .
Kuşlar dahi bu duruma hüzünleniyorlardı belkide .
Kadim toprak Lazona . .
Sesizdi ,
Sokaklarda deli gibi koşuşturan ; Rum ve Ermeni çocukları yoktular . .
Tulum çalan bembeyaz sakallarıyla Ermeni dede ,
Evinde alnından vurulu bir şekilde yüzü koyun yatıyordu .
Kanlar kilimin üzerine yayılmış ve kurumuş haldeydi .
Duvarlarda asılı kalan çerçeveler yerlere düşmüş ,
Camları param parçaydı .
Bir kapı, rüzgarın esintisiyle sertçe kapanıyordu .
Sonra gene açılıyordu ,
Bir kadın görünüyordu odanın içinde ,
Kendini tavandaki direğe asmış halde sallanıyordu .
Elleri , Ayakları mos mordu . .
Üstü yırtık haldeydi .
Bir çocuk kundakta boğazlanmış
Kanlar içindeydi . .

Lazona sessizdi ,
Lazona Kan ağlıyordu . .
Kimsenin umrunda değildi .
Tarih sayflarında işlenmeyecekti .
Kurban bir halk aranıyordu .
O kurban halk Rum ve Ermenilerdi . .

Türkler her zaman masumdu ?
Onlar asırlardır ezilmişlerdi ?
Onlar yapamazdılar . . ?!

Rüzgar esiyordu Sertçe ,
Zifona’nın dalgalı saçlarını geriye doğru yatıyordu .
Yüzünde bir soğukluk oluşuyordu . .
Ağaçların dalları kıpraşarak yapraklarını düşürüyordu ,
Yapraklar ağaçların saçları gibiydi . .
Zifona’nın ömrü geçiyordu ,
Titrek elleri sigara paketine gidiyordu gene .
Cebinden çıkardığı bir dal sigarasını dudak aralarına götürdü ,
Bir rüzgarın sert esmesiyle, dudaklarının arasından düştü sigarası .

Lazona kara günlerini yaşamadan önce . .
Canlar ve cananlar akıp gitmeden önceleri ,
Lazona’da hayat bir başkaydı ..
Yaşamak, neşeydi .
Gülmek bambaşkaydı her renkten gülüşler ve kahkahalar vardı .
Meşe ağaçlarından evleri, doğayla bütünlük içindeydi .
Dar ve labirent sokaklarında misketler oynayan çocukların neşeleri başkaydı ,
Kapı önlerinde oturan Rum , Ermeni , Laz kadınları tulum ve kavallarıyla türküler dizerlerdi masmavi gökyüzüne bir bir .
Dağların boynuna sarılmış gerdanlık sis bulutları dağılırdı
Ermeni bir nine sokaklarda koşuşturan çocukları yanına çağırıp , şekerlemeler verirdi .
Ak sakallı Ermeni dede, tulumunu alır Ayder yaylasına koşardı
Genç delikanlılara tulum çalardı .

Lazona’da hayat, yaşamaktı .

Güler yüzlü insanlar ,
Kadim topraklarından sökülerek ,
Kayıp coğrafyada ,
Geriye kalan bir tek adları kalıdı .

Kuşluk vakti kara gölgeleriyle geldiler Lazona’ya ,
Silahlarını doğrulttular ,
Gözlerini kırpmadan kurşunlara dizdiler . .
Geriye kalan bir kaç insan ,
Peş peşe bir birlerine bağlanarak ,
Kurak topraklara sürdüler .
’’ Sonrası karanlık bir roman
Orman boylarında bir ölüm ’’

Renas Tutaste

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Papulya v Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Papulya v şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Papulya V şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
patagon
patagon, @patagon
20.7.2014 02:13:35



küçük bir örnekleme Renas- Balkanlarda 3 milyon müslüman sivil katledildi ve bunların büyük çoğunluğu türk ve ben o ailelerden birinin beşinci kuşak bireyiyim

ben Türktüm ve masumdum

acıları bölge bağımsızı anlayarak sahiplenerek


eyvallah



© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL