1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1076
Okunma
akşamdan kalma pejmürde bir kadın
olanaksız kaderin taşlarını yontarken
anlayışsız zamanın içinden açılan yalanlar
beni ben geçe kucağımda büyüttüğüm gözlerindi
benli hatıraların karanlığında sürmesini çekip
zifiri umudu sıralamıştı ayyaş bir adam...
silinmeye mahkum alnın çizgilerinden nefret ederken
elinden cımbızını düşürmeyen bir kaldırım gülü müydü kadın
adaletsiz bir savaşın orta yerinde adını adil koymuş bir düzen
sevgiye en çok acı çektiren iki yüzlü dudaklarındı
senli anıların pembesinde rujunu sürüp
zehirli korkuları sıralamıştı sarhoş bir adam...
ne kaldı numaraları önceden verilmiş günlerden geriye
kahır dolu gözleri yara içinde bir kadın
ağlarken alışmıştı doğduğu ayaza
yalnızlığın koynunda kimsesizliğin virdini çekerken
didesi kan dolu heveslerimdi ellerin
bizsiz acıların beyazında duvağını da örtüp
kanayan yerlerini boynuna dolayan sermest bir adam...
yıkılası bir ömür ardında tomarla sızı
sözcükleri anlamsızlığa yol almış kafası dumanlı bir kadın
seni sana emanet ettiğim vedaydı sözlerin
yaşanmamış yanılgıların akını karaya çalarken susup
en çok da yaşanmamışlara yanan bir adam...
bir kadeh
bir kadın
bir temmuz
= yalnızlık
5.0
100% (2)