5
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2064
Okunma

Kara gölgeler var sana bağlı senden kalan, sana aşina senden aşikar....
gökyüzü hiç bu kadar karanlığa doğmamıştı
ve yaşlarını akıtmamıştı Nuh’un ardından böylesine nefretle...
ne de hasret...
hayır!
hasrete yazmamıştı kahinler ayinlerini
falını bile umutla bitirmemişler miydi?..
hasret
ve koynunda çıplak kalmış vefasız anılar
söylememişti hiç bir gece yalnızlık ağıdını...
ne de sitem
hayır!
sitemi yazmamıştı kalemler alın yazgısına
ümit her dem acizin ekmeği değil miydi?..
sitem
ve içerisinde büyüttüğü isyan
soldurmamıştı sevdayla büyüttüğü menekşesini
ne de kırgınlık
hayır!
kırgınlığı yazmamıştı gözleri dudaklarına
yüreğe kefeni biçip gitmek vicdansızlık değil miydi?..
kırgınlık
ve dallarında düşün yuva yapmış ölüm
gömememişti elleriyle kazdığı mezara karanlıkları
ne de hüzün
hayır!
hüzne dur diyemezdi kaderin cilveli korkusu
sevda kara gölgeler ardında aydınlığı aramak değil miydi?..
hüzün
ve yokluğa biraz daha yaklaşan adımlar
varamamıştı bir çocuğun saf ve temiz hülyalarına
ne de acı
hayır!
dokunamazdı acı bir annenin dokunduğu tene dudaklarıyla
basit bir buse her yaraya merhem değil miydi?..
acı
ve kimsesizliğe yazılmış şiirleri vardı ömrün
daha bir ağaç bulamadan gölgesinde kaybolan ruhu
hep aynı sözlerin yatağında uyanır oldu artık
ve paramparça bir düşün son kalıntılarında
el değmemiş bir yaşamın camlarını kapatıp
oksijeni bitmiş aşkın son anlarında
ne de ölüm
hayır!
ölüm bile kurtaramazdı kum saatine takılmış sevdayı
hem toprak olmuş bir beden dirilmeye değer miydi?...
acaba?..
aah! ne çare
kara gölgeleri var bu aşkın
sana bağlı senden kalan
sana aşina senden aşikar...
5.0
100% (6)