1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1493
Okunma

Elim
Benim elim kulagim degil,
benim elim gözüm değil,
benim elim ayağım değil,
benim elim dilim değil,
benim elim aklım değil,
benim elim kalbim değil,
benim elim,
benim sadece elim!
Elimle duymam,
görmem,
yürümem,
konuşmam,
düşünmem,
sevmem
elimle sadece tutarım,
dokunurum
ve yaparım.
Elimin hükmü budur,
sorumluluğu budur,
imkanı budur.
Elimin,
diğer elimle bir alakası yoktur.
Elimin evi ayrıdır,
herşeyi ayrıdır
bir tek efendisi aynıdır!
Bu sebeple gözlerimi sustum,
içinin renklerini açtım göğün,
gönlün olsun diye.
Sen silme bir neşeyle girip içine bak dünyamıza diye.
Bu sebeple aklımın kantarından vazgeçip
kalbimin hassas terazisin de
her bir anına değer verdim.
Seni seçilmişim kılıp ömrüme nasip edeni bu sebeple Rabbimdir diyerek şükrettim.
Sen kim misin?
Tabii ki kalbimin kavlince karar kıldığım
yaşama heyecanımsın.
Eşim,
işim,
aşiyanım
en haklı duamsın.
Adını bile bilmem herhangi bir yalnızlığın.
Bir türküde yada
bir şiirde duymuşluğum vardır belki.
Belki çorak bir arazide kendiliğinden yetişen
bir ağaçtan esinlenmişimdir.
Hic bilmem tek başına nasıl nefes alır insan.
Ben beni bildim bileli en az iki kişiyle yürüdüm.
Gölgemsiz hiç çıkmadım sokağa.
Dedim ya
yalnızlık nasıl bir şey bilmedim
ölüp de bir derin çukura konulmazdan evvel!
Hiç birşey değilmişim gibi;
bir ses,
bir soluk,
bir umut,
bir soru,
var olmak istiyorum.
Bir artan ya da bir eksilen değil,
bir yangından geriye kalan
veya bir tefecinin elinde çoğalan da değil.
Hiç yokmuşum da bir günah
ya da sevap olmamışım gibi
sayılmak istiyorum.
Hiç atılıp tutulmamışcasına
bir nefretin
ya da bir muhabbetin taraftarı olmamış gibi
kaydım olsun istiyorum.
Hatta herhangi bir niyetimle bile bu dünyaya bulaşmadan çekip gitmek istiyorum.
Bela ve musibetler,
çaresizliğin cevriyle daraltıp bunalttıkca,
bende ölümü bir yerlerde kıstırıp yapacak
bir şeyi olmayacak hale getireceğim.
Ya o beni öldürecek
ya da ben ona alıp gideceğim
bu hayattan.
Ne bir nefese mecalim var
ne de bir nefeslik hevesim.
Bildikçe bulanıyorum,
bulandıkça bunalıyor
en uzağına gitmek istiyorum kendimin.
Ben de her kimse gibi
ömrünü yağmalayan bir haramiyim.
Bu yağmadan,
bu talandan bana kalan,
sadece işini cok iyi yapan eşkıya yalan.
Saatleri durduramam biliyorum,
ben beni an be an öldürerek ölçen
zamanı ölçmekten vazgeçiyorum!
Ölsem
Bir ölsem bir ölsem.
Mesela bir mermiyi alnımın ortasıyla vursam
ya da bir yangının ateşine har olsam.
Denizlerin dibini boğsam,
uçurumların içini doldursam.
Ah bir ölsem bir ölsem.
Dipsiz karanlıkların hıckıranı olsam da
her mezara ben gömülsem.
Kanım dökülse damar damar kurusam,
yankısız yalnızlığımla en deli tarafımın tokadıyla çarpılsam.
Delilsiz,
destursuz yaşamanın bedelini
vicdanımın en ücrasına kadar söyletip
kahrolsam.
Ah bir ölsem de
tek bir ağlayanım olmasa timsahlardan başka.
Gönüllüsü olduğum bu ölmenin
bari hakedeni olsam!
Yorum
Yemi-yorum,
içmi-yorum
öğreni-yorum.
Sevi-yorum,
incinip,kırılı-yorum,
kuru-yorum
bağırı-yorum içimin tenhalarına.
Günahlanı-yorum,
tövbe edip aklanı-yorum
bağışlanı-yorum.
Anlı-yorum ki
bu yaşamak denen herşey yorumdan başka birşey değil.
Bende bir nefesten bir hevese,
bir hevesten bir nefese
yorumlanı-yorum işte!
Hep birlikte yalnızlığın dayanılmaz ağır vebalini tasiyorum.
Hangi gerçeğin üstünü örtsem küfür
hangi hayalin perdesini sıyırsam can kırıkları.
Her gece ağırlanan karanlığın kirlerinden
her doğan güneşle boğulmaktan yoruldum.
Ben gölgesi olmayacak yarınların
eline uzatırken yüreğimi
her dün eskisi vakitlerin
dişlerinde çigneniyorum.
Bu çarmıhlardaki aklımdan
ve sırtıma saplı dünya hançerinden
bir de hep secde de Allahlanmaktan,
uslanan olmaktan usandım.
Bin çarşının gönüllüsü kelimelerin,
içime kanamasından kendime kalanı
sesim olsun bari!
Belki
hep birlikte yalnız olduğumuzu
anlatabilirim!
5.0
100% (1)