9
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
3124
Okunma


Şu sıralar kendimi dinliyorum
Elli yıldır hiç duymadığım sesler geliyor kulağıma
Bir mavinin suskun çığlığı dağlıyor nefesimi
Erimekte olan zaman damarlarımda azalıyor
Artık büyümüyor umut
sancağı dalgalanmıyor rüzgarımda
Kelimelerin de tembihi olmasa
Üstü kalsın deyip gideceğim bu hayattan
Onlar ölümümü öteliyor aslında
Kelimelerin bahsi hatırına
Sallanıp durmaktayım günlerin koynunda
Kelimelerin arasında
Günah
Hep bir dün gece karanlığı gibidir günah
Üzerine güneş saçılmaya görsün
Tüm varlığı silinir ve unutulur
Bu yüzden tekrarı vardır
Bu yüzden ilkmiş gibi haz ve heyecan verir
Sonra yeni güneşle
yine silinir
Ancak gecede bile güneş kalabilenler
Yahut güneşten ışık alabilenler
Yani ay ve yıldız
Bir günah mahpesine girmeden
Kirli karanlığı ömürlerine bulaştırmadan
Hep son model
rol model olabilirler!
Önceden böyle değildi dünü hatırlamak
Hiç yormazdı kalbimi
Hiç hesabı tutulmazdı birikenin
Yoktu bir yere yetişmek telaşı
Bugün olmasa yarına havale edilirdi umut
Şimdi öyle değil artık içten içe azalıyor yarınlar
Sürekli isyansızlık kuşatıyor bedenimi
Oysa ruhum razı değil
Bu yüzden terkedecek be(de)nimi
Ölecek olmama inanmıyormuş gibi yaparak
Birden çekip gidecek en son yarına
Ebedi yarına!
Bir boşluğa
başlık olmak için gönderildik bu hayata
Konu başlığımızı kendimiz seçmekteyiz ama
Kime
neye
nasıl
fayda yada yada zarar olduğumuz
hep bizim kararımız
Gerçek kimliğimiz hep ilk niyetimiz
Ve kişiliğimiz nihai eylemimiz
Ben mesela hiç yokmuşum gibi yaşamanın
Her yerde var olmak gibi bir kibriyle katılıyorum zamanıma
Yani şiir yazıp ona buna hüzün bulaştırıyorum
Bu boşluk da benim başlığım işte!...
Akıllı bir mutluluk yoktur
Hiçbir sevinç makul
hiçbir hüzün mantıklı değildir
Bunlar yaşamayı bilmeyenlerin hayata soktukları bidatlerdir
Dünün hesabı yoktur çünkü ölmüştür
Yarın umut değildir çünkü doğmamıştır
Zaten umut da uydurulmuş bir zihin mahsülüdür
Hele ki sevmek denilen illet ve nefret denilen zillet
Gayri insaniliktir.
Merhamet ve Adalet gibi görüldüğü yerde vazgeçilmelidir.
Yaşasın Peri bacaları ve hübel!...
Herşeyin bir sırası var
Bir vakti bir hakedilmişliği var
Şimdi sırada kimin aşkı
neyin şiiri
kimin duası
hangi niçinin cevabı var bilinmez ama
Varlığında yokluğunda bir sebebi var
Her sebebin
bir yakını
bir akranı
bir de yaranı var
Başlatanı ve bitireni
Birbirine ulayıp
umuda payanda kılanı var
En çoğun içinde azalıp
En azın aklında çoğalanı var
Hayal hanesinde oturup gerçeği kaf dağına uçuran var!
Yine bir dünün kadavrasını alıp önüme
İçindeki yaşanılmış sevgileri ve eğrilen hüzünleri derdest eyledim
Belki bir mutluluk nakli mümkün olurda
Bir umuda iliştirip bir cephe daha açabilirim diye şiire
Bir çok hallerimden en makbulünü seçip
En iyi yarını yaşamaya niyet eyledim
Bu iyi yarının da
Bir gün yaşanılmış bir dünün kadavrası olacağını hesap ederek
İyi yarınların en iyi adamı olmaya azmeyledim.