6
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1552
Okunma
uzakta değil
hemen şuracıkta
şah damarımda
dursa da kalbim
o atmalı
kocaman gözleri olmalı aşkın
iskeleden ayrılan
son gemi kadar mağrur bakmalı
kimi zaman gidecekmiş gibi telaşlı
ama bu kez bana dönüyormuş gibi heyecanlı
yeşil ya da mavi değil
ay’sız gece rengi
içinde yıldızlar dolaşmalı
sema bakışları değdi mi nazarıma
yanaklarıma inmeli kirpiklerim
mahcup ve utangaçça
deli bir gülüşü olmalı aşkın
bazen halka halka büyüyen
bazen de dudak kenarında biten
ama her hali içimi eritmeli
ve her defasında bir parçasıyla
gözlerime asacağım
en sevdiğim resmi çizmeli
elleri olmalı aşkın
anneminkiler kadar sıcak
babamınki gibi merhametli
öyle pembe beyaz değil
kara kuru içleri nasırlı
yılların haritası damar damar çıkmış
kazımaktan yıpranmış
öpülesi tırnakları olmalı
aldı mı avuçlarına korkularımı
yeni doğan bebekmişim gibi
sarıp sarmalamalı
bir yüreği olmalı aşkın
aslan gibi kükremeli bazen
o anlarda sığınmalıyım
heybetli sesinin öfkesinden
kocaman gözlerinin içine
bazen de yavru bir serçe gibi
girip sokulmalı resmettiği çerçeveye
kapatmalıyım tüm pencereleri
ürküp kaçmasın diye
dile geldi mi bade akmalı çeşmelerinden
bir huri çıkmalı içimden
ve bir tas şarap içmeliyim minik ellerinden
gönlüm sarhoşluğuna meylederken
sen aşk
dört nala değil
usul usul gelmelisin yanıma
öyle bir yolculuk olmalı ki
dönüşü olmayan
hanı ben
hancısı ben
bir aşk olmalı
adı sen...