4
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1244
Okunma
ellerim kucağımda öylece kalacağım
birazdan alacaksın dolaptan
ayrılık kokan valizi
mahmur gözlerini açacak sana
ve bir bir gömeceksin içine
bir daha göremeyeceklerimi
acele etme bari
yavaş yavaş hazırlan olur mu
bu uzun bir yolculuk
ve biliyorum ki dönüşü yok
desem ki
hiç hazır değilim
bak hava da kasvetli ve yağmurlu
bilirsin korkarım gecenin şiddetinden
ve ağır seslerinden
üstelik gelmek üzere kör karanlık
kalsan biraz daha
hiç değilse yarına dek
olmaz mı
içimden mi konuşuyorum
sen mi duymuyorsun
benim mi bu ürkek ses
ben miyim bu
gitme kal diyen
neler oluyor
güçlüydüm ya ben
korkmazdım yalnızlıktan
hani
taptığım onurum
bu acizlik zincirinin
ne zaman halkası oldum
ben ki
herkesten ayrı olasın diye
sağ yanımı vermiştim sana
işgal edilmiş
talana uğramış
kirlenmiş ve yara almış
yanımdan uzak tutmuştum
sağ yanımda atıyordu yüreğim sen diye
ama artık bana bile yer yok orada
ortalık toz duman virane
şimdi sen gidiyorsun ya
ölmeyeceğim tabii
yeşil renginden bir şey kaybetmeyecek
kırmızı yine yakışacak bana
bir kaç güne kalmayacak
başlayacağım yine gülmeye
şaka bile yapacağım birilerine
bazen unutacağım seni
bazen donduracaksın gülüşlerimi
hayat duraksız yolculuk
bende mi duracak
böyle olmasaydı keşke
özleyecek sokaklarım
ayak seslerini
ikiye böldüğüm şekerimin
diğer yarısı da özleyecek
çay fincanına düşerken çıkardığı sesi
oturduğun kanepe
nefesinle buğulandırdığın
ve üzerine "sadece sen" yazdığın camlar
dalıp gittiğin uzaklar
sabahları şirin yüzünü gören aynam
rüyalar gördüğün oda
özleyecek seni
ellerim özleyecek
en çok da gözlerim
şimdi sen gidiyorsun ya
biz çok özleyeceğiz seni...