5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
946
Okunma
Bitmez inan bu şehrin ne derdi ne çilesi
Bulutlar kara örtü geçirir de başına
Güneş değmez bu kente, gözleri deşilesi
Nedendir gurbet yağmış toprağına taşına
Cennetten hicret etmiş, has bir bahçe, bir hancı
Cehennem yangınından alev alev bir ateş
İki yüzü var; farklı ! İkisi de yalancı
Her birine kanarsın, bak her günümüz serkeş
Kıyılarında yüzer avlanacak balıklar
Elbet oltaya gelir cılız yüzgeçleriyle
Serseri mayın gezer, burda alık salıklar
Us duvarına çarpar zeka süzgeçleriyle
Bu kent azgın bir deniz, değişen binbir beniz
Anlayamadan yutar, gurbeti de anlarsın
Biz bu şehrin ruhuna kondurulmuş bir beniz
Gün geçtikçe değişir, özünü yalanlarsın
Yitmez inan bu şehrin ne derdi ne çilesi
Taze laleler soldu, karalara büründü
Bir devirde parladı, yolundan geçilesi
Başka devirde söndü, islerine süründü