4
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
2553
Okunma

Åşıka müjdeydi fecrin sûretinde
Sâbâ makamında ezanlar,
Gülşenden bûy devşiren dervişin ağzında sonsuz hece
İki hû arasında ezelî âşinâlık,
Kalpte dem tutmuş aşk terennümü faslınca melâl…
Âh, aşkın en ince nakşına and olsun bu kutlu çerağ
Makam-ı gülistanda şerh edilen niyaz hürmetine
Ol kalb-i şerha, nigâh-ı yâre menzil
Bîçarenin ömrü, bir selâma sebil...
Nerden bilsin sevda zikrini
Seher yelince dil bilmeyen Leyla?
Dinler mi aşkın inlediği meyânı,
Bülbül nazmınca gül bilmeyen Leyla?
Kurşunî bir rüyadan uykuya biçilen nasip miydi o gözler
O teveccüh, o nida, o eller…
O nesrin kokulu saatler…
Sükuta ermiş haz içre uzar kuşluk vakitlerine.
Şair! Mazmunları dür, divanları topla,
Hecrin (f)ecrine ermek için âşıklar, sabır çeker
Adı konmamış sevdalar ki,
Dünyada böyle kahır çeker?
OLCAY GÖKÇE (MART 2014-AMASYA)