Öküzün toynağından açılan yağmur suyunda
Kağıttan gemicikler yapardık.
Yüzdürür-dük hayallerimizi
Taşınmaz yükümüz yoktu sırtımızda
Onanmaz yaralarımız da kardeş kavgamız da
Kururken dudağın kıvrımında salya sümük
Masallarla uyurduk.

-Belki de;
(hayaldi bizimki hiç görmediğimiz gemileri yüzdürmek )?
Bilmezdik ki
karada da yüzer gemiler-

biz çocukken !

kumdan evler yapardık
yetim hakkı koymazdık çamuruna
deliklerinden hasret sızan lastik iskarpinler
yol yapardık inişli - çıkışlı girdaplı
etrafında çitlerde yoktu gökdelenlerimizin
ve
varoşlarını gece/kondu süslemezdi
mahalle bakkalları, kasap manav sıralanırdı sokaklarında
taş fırında pişerdi ketelerimiz
ekmeğimiz mis kokulu içinde halis tereyağı
hani sofrada kapış kapış yediğimiz
çala kaşık tarhana aşı (ne tatlı gelirdi)
salam-sosis deseler küfür sayardık adını hiç duymadığımız / onlar gavur işi*
yayık ayranın dan şöyle bir höpürdetirken üstüne öğle vakti
bıyıklarımıza kadar sıvanırdı köpüğü
ki
gülerdik bakıp bakıp kendimize
gülerdik içimizde ki o saf-kirletilmemiş masumiyete

biz çocukken
komşuyduk!

kavurgalar yapılırdı akşam sohbetlerinde
üleşirdik imece üsülü hayatı
kürdü, lazı, alevisi cingenesi
aynı sırada saf tutardı ezan vakitlerinde
riyasız çıkar-sızdı sevgileri tanrıya
biz çocukken aşklar vardı dağları delen
kalaylanırdı demir kaplarımız /testiden içerdik suyu buz gibi
davullu zurnalı düğünlerimiz olurdu duvar diplerinde
kınalar yakılır pamuk ellere, keşkekler kaşıklanırdı aynı sofrada
kızgın közde köpüklenirdi kahveler
(hala kokusunu hissederim. zenci oluyorduk içince)
Deve yüküne sarılı üç- beş çeyiz
Ötekileşmiş dünya da düşülmezdi ayrıya
De gidi deeeee....

Evet
Biz çocukken diye başlayan cümleler
Eski bayramlar...Eski günler..Eski eski eski

Şimdi
Ne mi oldu...!
?


Ümmü AŞCI