Bir kaymayagörsün ayağın
Zamane çelmelerine takılıverip de hayatın
Yüz üstü kapaklanma toprakların insan kokan bağrına
Yüzün gözün balçıkların buselerinle donanmasın
Sakın ha!

Ağlama; ne yeri ne de zamanı
Duygu/sallığın,
Kalıbımı basarım ne çocukların beyaz düşlerine tok bu
Yedi düvel karanlık şehir;
Senin iki damla gözyaşınla mı sönecek yüreklerin ateşi
Kundaklama artık hanesini beldenin;
Kamulaştırma gözyaşı dökmeyi kuytu mahallelerinin
Çivisi çıkmış ahşap banklarında…

Elbet adını ezberlediğin acılara da uğrayacak
Beşinci mevsim meltemleri, aşk sancılarını taşıyarak;
Bir çift yeşile çalan mavi göz- ki bu nasıl renktir bilinmez
Gecelerin onların hayalinde güneşin sıcak kucağına sarılacak…

Dizleri yırtık pantolonun asılı yine askıda
Ne gün giysen onu; batıllar karışıyor safi inancına;
Üstüne geliyor sanki her şey düz giden yolunda
Ama inat değil mi, giydin yine jilet gibi ütülü
Yakası açık göğsüne ev sahipliği yapıyor baba yadigârı
Cevşen yedi kat suretinde dürülü…

Aynaya bakıyorsun son dakika golü
Ayna halinden memnun, iliştiriveriyorsun
Ananın nur yüzlü yüzünü son gün gördüğündeki tebessümünü
Dişlerini sisler arkasında gizler; bir hıçkırığı yarı yolunda
Düğümler gibi...
Kolları yamalı ekose ceketin sıvazlıyor sırtını
Heyt be kırklık delikanlı!
Gerçi ruhu yarısı kadar eder,
Sanki bir elma şekerine tav olacak bir yavru besler
Göğüs kafesinin canını ikamet tuttuğu o izbe yerinde…

Pederin kırk üç idi ayakları
Bugün onlarla yol alma zamanı
Mendil sağ cebinde altıgen
Kaldırım taşları titriyor sanki kat be kat derinden
Elleri sarmış türbe yeşilinden kadife kaplı defterini, sımsıkı
Kaderi belli; karasını dökecek kalem
arkasına bile bakmadan gidecek
Bütün bildiği imla kuralları...

Hayatı anlatacaktı
Hiç olmadığı gibi bu gece;

Virgüller nakış nakış işlenecekti
Betimlemelerin hoş sohbetliğine maruz kalarak
Noktalar yasaklı bir nota bu gece ve hiç kalem
Onlara basmayacak;
Uyuşacak parmakları cümlelerin
Yıldızların salıncağından ipek iplerle sallanacak ve
Hayatın karasını geceye katıp
Yaldız yaldız batacak yakamozlar içine

Cümleler samanyolunda hayat bulacak
Düşlerin cennetinde…