17
Yorum
44
Beğeni
0,0
Puan
3175
Okunma


Kuşlar gibi dönelip duruyorum kendi evreninde
Korkuyorum gurbete gitmekten, gözlerinden geçmekten
Sesimin yankısı bir parça gökyüzünde maviyle buluştu
Ve hala senin için çözülmemiş mühür gizli; uzayan hasrette
Bu kadar kırmızı ne varsa dünyada sen hala gelmiyorsun
Kırklara karışıyor sevda
Kaf dağının ardına fırlatılıyor kalbim
Rüzgâr kopup geliyor kederinden;
Benim gezindiğim yollara at nalı düşüyor
Çok söz var içim sıra çoğalan
Mavi defterlerde biriken
Zamanı geldiğinde sedeflerin ağzıyla okuyacağım
Belki alır götürür bir güvercin ibiği
Mavisi çekilmiş gökyüzüne
Karanlığa çizer bitmemiş şiirleri diye
Açık bırakıyorum perdeyi ve pencereyi!
Bir elimde yarıda kesilen serap;
Bir elimde köpük köpük deniz
Gecelere devriliyor söz hançeriyle dilimlenmiş ay
Hiçbir gece uyumadığımdan yokluğuna ayarlı kum saati
Çünkü rüyalar bile ürküyor; mor kadifeden vebalsin yastığıma
Uzanır dokunamam saçlarına
Leyla büyür kapanmayan gözbebeklerimde
Ansızın bir tel saçını bulur ellerim
Öpüp öpüp koklarım;
Öpüp öpüp saklarım
Sen ey çığlığımın kalkanı!
Acıyla gazeli üflüyorum içtiğim son sigarada
Bu intihar avuntularına salma yüreğimi
Hasret ki bizim en büyük yanımız!
Dilini benim dilime ayarla
Her şiir bir ihtilal;
Her ihtilal bir intihar olduğundan
Seni aşk olmayanla;
Aklın almadığıyla;
Anlaşılmayan bir dille seviyorum
Seni bütün dillerin kendi içindeki büyüsüyle
Bir ölünün günahlarından arındığı haliyle seviyorum..
Şiiri güne layık gören seçkiye ve okuyan değerli dostlara teşekkür ederim
saygılar.