2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
531
Okunma
Yüzsüzlerin çığlığı
kuşatırken benliğimi,
aczimi her dem
hırçın dalgalara gömüyorum
Doruklarda nice zemheri sırlı geceler
mananın öyküsünü yazıyorum
kibirli buzul Dağlara
O gün bu gün
İkrarım ve sözüm
Allah Aşkından tutuşur.
Tek vebalim
gönlümün yelken açtığı sırrın berisi,
küheylan dalgaların ilerisi deniz;
o da kendi seyrin de
endamı doruklara köpüklenen Şehla
mülteci misali kuytusunda kalbimin
çığlıklar büyütüyor
sihirli cemreler düşürüyor
acı damıtan nabzım sızlasada
Yaşayıp geçiyorum
Ezel den Ebede
Gözlerimin retinası resim çiziyor
düşlerime uykuda
gördüklerim baktıklarım gibi değil
bezgin eller, alaycı gözler
buz bütün gülümseyişler
hoyrat kabuslar el çeksin istiyorum
isyanı nar-ı Cehennemine
kaptırdığım rüyalarımdan
Bütün pervasızlığıyla
aymazların kirli sicillerinde
Cahillik sabıkası taşıyorum
oysa herkes yansımaydı
ruhumun aynasından
fecrin esintisine zılgıtları uçuşandan
feza özüne aldığından beri
kanatları kırık dolaşıyorlar
eflâtun atlasların en maî imgelerinde
-Kızmıyor üzülmüyorum
Sûkutun elçisiyim ben
kayıp saatlere elemden katreler düşüren
Odlara tutunanlara
yolunu yitirmiş ziyanda olanlara
Ve sonradan ölüme el basıp
Ecel geçişine köprü kuranlara
Emsal gösteriyorum
Kelebeklerin beklediği baharı
Fecri bekleyen Adem’e.
Sûkut musikisi başladı
Şiir bitti
Ağıyorum bütün iblislerin,
aczi fısıldayan kaleminden
Ruhsuzlarin kirli sicilinden
Çünkü ben Cahil sabıkası taşıyorum.
5.0
100% (5)