3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1372
Okunma

Biz arife gecesi küçücük koyunlarımıza
Koca bir çift ayakkabı sığdıran
Dünya bizim olmuşçasına şen
Şükürnaz, kadirşinas çocuklardık…
Kadrimiz bilinmedi, kıymetimize dolandık
Çalkalandık, yalpalandık
Tökezlendik ayaklarımıza takılan
Hayallerimizin peşi sıra;
Dizlerimizde geçmezdi hiç yara
Kaç kez yakalandık Zeliha ablaya
Daha zile basamadan…
Ama isabetti hep ter/lik
On ikiden arzulanan uzuva!
Uğurlu sayımdır o günden beri
Kendileri…
Biz yalnız kediler sanırdık
Nan/körleri;
Meğer içimizdelermiş yüzlerinden
Seç/ emedik,
Tıpkı hayatımızdaki diğerlerini seçemediğimiz gibi…
Keşke hep çocuk kalsaydık
Dedirttiler ya; zamanı geldi zaar!
Tek kanayan yerler dizlerimiz olsaydı,
Zeliha abladan kötek, inan
Nimettir bize!
Bir tek okula geç kalma korkusu
Coştursaydı adrenalinimizi,
Ruhumuzdaki okyanusu bulandıran dalgalar yerine!
Bir tek sınavlar çoktan seçmeliydi,
Hayat tek seçenekti;
Ya seçecektin, ya da boş/verecektin
Yaşamayı seçtik;
Sevdik de; yalan değil
Platonik de olsa sevdik!
Yaşamak bizi sevdi mi
İşte onu hiç bilemedik!
Ama yok muydu zamane fitneleri
İnsanların kulaklarına vesseseler söyleyen
Geceli gündüzlü, -tam gün iş başı- ,
Duymamak için ninniler olmalıydı
Anaların yanık dillerinden dökülen...
Süt kuzusuyduk biz
Kokumuz üstümüzde
Ve kurban edilmemeliydik
Bu uğurda; bu gün de
İbrabim(a.s)’in edemediği gibi
Biriciği İsmail (a.s )’ i...
Bizler de Ayşeler, Aliler
Bize de kıymamalı eller
Bıçak sırtı değil
Ana kucağı minberimiz,
Bizler bayramları nesillere taşıyan
Heybetli panayır y/erleriyiz!
5.0
100% (6)