1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1417
Okunma

Saten geceye düşen
Kadife bir seccade;
Bir çift ayak izi,
Bir alnın taze sıcaklığı
Serili duruyor yerde…
Ne de olsa sabundu hayat
Özünde;
Her an takvimlerden eriyen,
Damla damla birikendi
Ahiret âleminde…
Göç etmeye gör sen!
Dokunulası bir domino taşı
Silsilesi,
Dazlak bir umut bekçisiydi…
Yaşarken kıymeti bilinmeliydi
Bakır tasın ve
Piyangosuydu yeni bir nefes
Kronik astım hastasının…
Teheccüd vaktini çağırıyor guguklu saat
Ellerin içi, yıldızların yüzüne dönük
Ramazan davulcusunun her bir vuruşu
Sarsıyor Arş-ı Ala’yı…
Bir tahtakurusu refakatçı duama,
Gizli yerlerinde gönül divan/ının…
Saçaklardan süzülüyor sanki
Kurşuni yaygarası
Yürek kafesime sıkışmış bir albatros kuşunun…
Alkışını duyar gibiyim nura boyanmış
Eliflerin;
Güneş değildir ya yazları sıcak yapan
Ruh çok bölmeli bir s/oba
Ve her bir dua, yakan sine/mi
Zemheri aylarının tam ortasında…
Kor olmadan çalan kapım,
İçeri sızan hınzır tereyağı kokusu;
Anamın daveti
Sahurun bereketine;
İcabet düşer bize!
Kadife seccade de kaç Anka
Doğdu küllerinden;
Kaç hektar yok oldu civarımın köylerinde...
Tam da
Biraz evvel
Mevsimi bekleyen g/öçlerden…
5.0
100% (8)