5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1387
Okunma
It was an autumn season when I first saw you
Your first glance at me was a rose left from the spring
It was a spring day when I bonded anguishes
All the roses blooming in that fury glare withered.
I don’t look for other eyes looking at me like that
Happy with the first emotion, shining like the sun
In the dreams in flames, a swing begins to burn
What shook me was your distant eyes, god!
With my own hands I destroyed the glass houses
Looking at the mirrors my young face grew old
When waken up from the deathful sleep, I saw the light
Laying down in front of me was the thousand of bunches of grapes
In my inner self ,I grew up a newly spring
Like longing from a mother to her child
In a yearning way I soothed my sadness
Like dampness in the earth after the rain
From poor pavements I stole ordeals
What wets my pillow is my heartsick tears
Destroying my dreamland , I was left half done
Now, with my sins I stone the devils.
Aşağıdaki şiirin çevirisidir.
HAZAN ÜZÜMLERİ
Bir hazan mevsimiydi, seni ilk kez görüşüm,
Bana o ilk bakışın bahardan kalma güldü,
Bir bahar mevsimiydi, elemleri örüşüm,
O hışımlı bakışta açan tüm güller öldü.
Başka gözler aramam bana öyle bakacak,
İlk heyecanla mutlu, güneş gibi parlayan,
Alevlenen düşlerde tutuşan bir salıncak,
O uçurum gözlerin salladı beni, (y)aman!
Kendi ellerimle ben, sırça köşkleri yıktım,
Aynalara baktıkça eskidi şu genç yüzüm,
Ölümcül uykulardan uyanınca ayıktım,
Önüme serilmişti binlerce salkım üzüm.
Yepyeni bir baharı büyütmüşüm içimde,
Bir ananın çocuğa duyduğu özlem gibi,
Avutmuşum hüznümü hasretli bir biçimde,
Bir yağmur sonrasında topraktaki nem gibi.
Yoksul kaldırımlardan çileleri çalmışım,
Yastığımı ıslatan kahırlı gözyaşlarım,
Hayal ülkemi yıkmış yarı yolda kalmışım,
Şimdi günahlarımla şeytanları taşlarım.